"الأمرين" - Translation from Arabic to Turkish

    • ikisi
        
    • birden
        
    • şeyden
        
    • ikisinden
        
    • bu iki
        
    • İki şeyi
        
    • ikisini
        
    Bıyıklı bir erkek gaydir ya faşisttir ya da ikisi birdendir. Open Subtitles الرجال بشوارب هم أيضا ً فاشيون أو كلا الأمرين معا ً
    Kuş tüyünden bir yatak da olsa fena olmazdı ama ikisi de olmayacak. Open Subtitles لا أمانع الحصول على سريرٍ مِن الريش أيضاً، لكنْ كِلا الأمرين لن يحدث
    Ben sana bu dişlilerde küçük kısılma oranlarıyla hızlı control yeteneği verebilirim. ya da sana güç verebilirim. İkisini birden veremem. TED أستطيع أن أوفر محرك سريع مع نسبة أقل من التروس المستخدمة. أو أستطيع أن أوفر القوة، لا يمكنني تقديم الأمرين معاً."
    Sanırım ikisini de istiyorum, ve ikisine birden sahip olamam, değil mi? Open Subtitles أظن أني أريد كلا الأمرين ولا يمكن أن يكون لدي كلاهما
    Olabilecek iki şeyden biri kaçıranlar, seni tanıyor ya da tanımıyorlar. Open Subtitles أحد الأمرين لقد حصل هُنا، أما الخاطفين يعرفونك أو لا يعرفونك.
    O zaman kan kaybından ölmüştür. Kadınlar genelde ikisinden birisini dener. Open Subtitles قد نزفت حتى الموت إذاً، غالباً ما تقوم النساء بأحد الأمرين
    bu iki şeyin kesişiminde en doğrudan ve en açık olanı yani TED هذا هو الأكثر بديهية و مباشرة و نقطة التقاء الأمرين.
    Eğer siz müttefik olacaksanız, beni görmenize ihtiyacım var. Bireysel olarak, müttefik olarak,insan olarak, iki şeyi bir arada tutmayı öğrenebilmeye ihtiyacımız var. Hem iyileri hem kötüleri, TED كأفراد، كحلفاء، كبشر، يجب علينا أن نتمكن من الإمساك بكلا الأمرين: الجيد والسيء، السهل والصعب.
    İkisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalabileceğin bir gün gelebilir. Open Subtitles ربما سيأتى الوقت الذى سيتم الضغط عليك فيه للإختيار بين الأمرين
    Beş yıl önce savunma oyuncusu koçu ölünce... ikisi aynı anda oldu. Open Subtitles قبل خمس سنوات حين توفي مدرب خط دفاع الفريق حصلت على الأمرين
    Bu uzman ama öznel değerlendirmeye karşı, aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz ama parmak izi üzerindeki moleküler bileşenleri kullanarak ve bu ikisi birlikte çalışabilir. TED بدلًا من الاعتماد على هذا الخبير نستخدم التقييم الموضوعي، نحاول أن نفعل الأمر ذاته، ولكن من خلال التركيب الجزئي للبصمة، يمكننا استخدام الأمرين معًا.
    - Ama bunun size faydası olmaz. - Peki. Öyleyse ya onları durdurmalıyız, yada buradan çıkmalıyız, veya her ikisi de. Open Subtitles حسناً، علينا أن نوقفهم أو نغادر او نفعل الأمرين
    Yalın ve basit, daha fazla gardiyana ihtiyacımız var ve ikisini birden karşılayamayız. Open Subtitles الأمرُ بسيط، نحتاج للمزيد من الضُباط و الميزانية لا تسمَح لكِلا الأمرين
    İlişkiler hakkında, şef olma olayı hakkında, ikisini birden nasıl idare edeceğim hakkında. Open Subtitles بالعلاقة, بالزعامة, كيف أوفق بين الأمرين و لا أشتت بينهما
    Ki bunda ya nerede olduğunu ya da senden hoşlandığımı bilirim ama ikisi birden olmaz. Open Subtitles والذي يمكنني أن أعلم من خلاله مكان تواجدك، وإن كنتُ أحبكَ أم لا لكن لا يمكنني معرفة كلا الأمرين
    Tüm bunlara ulaşmak için bir sürü şeye katlandım. O bodrum katında yaşamak zorunda kaldığım şeyden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles عانيت الأمرين في الحصول على كل هذا عدا عن ذكرِ ما عانيته في القبو
    Ay sonunda iki şeyden biri olacak. Open Subtitles بحلول نهاية الشهر، أحد الأمرين قد يتحقق.
    Eğer her ikisinden de ufak bir parça bile bahsederseniz, hayatınızın geri kalanını geçirmek üzere soğuk ve karanlık bir yere konduğunuzu görürüm. Open Subtitles إذا كنت ستنطق كثيراً حتى بتلميح من كِلا الأمرين سَأَراك تُضِع جانباً في مكان بارد، مُظلم لبقيه الزمان
    Sonra da ikisinden birini yapın. Ya yardım edin ya da gidin. Open Subtitles لكن بعد ذلك يُمْكِنُك أَنْ تقوم بأحد الأمرين يُمْكِنُك أَنْ تُساعدَ، أَو يُمْكِنُك أَنْ تغادر
    Ve bu iki şey riski olduğundan büyük gösterdi. TED و هذين الأمرين جعلاها أكثر خطرا مما هي عليه.
    Bu garip bir şey ve bu iki şeyin çözülmeden kalmasına izin veriyor. TED إنه أمر غريب، ويسمح بهذين الأمرين أن يكونا دون حل.
    bu iki şeyi zihnimde örtüştürmek zordu. TED كان من الصعب بالنسبة إلي التوفيق بين هذين الأمرين في ذهني.
    Açıkça her ikisini birleştiren bazı teknolojiler var. TED حسنا هناك بعض التكنولوجيا التي بوضوح، تضم كلا الأمرين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more