"الأمر أكثر من" - Translation from Arabic to Turkish

• çok daha fazlası
• öte bir şey
• daha zahmetli bir iş
• bundan daha fazlası var
• gerekir
• fazlası vardı
• fazlasını yapması

Mesele o değil. çok daha fazlası olduğunu ikimiz de biliyoruz.
هذا ليس بيت القصيد، نعرف أنّ في الأمر أكثر من ذلك.

- Bundan çok daha fazlası lazım. - Para hâlâ orada.
سيتطلب الأمر أكثر من ذلك - المال لا يزال معروضاً -

Ondan öte bir şey. Hayatım hep bir gösteriden mi ibaret olacak?
الأمر أكثر من ذلك هل ستكون حياتي دائما سيركا؟

Birkaç delik kazmaktan daha zahmetli bir iş olacak.
سيتطلب الأمر أكثر من صنع بعض الحفر

Bence bundan daha fazlası var Zack.
أعتقد بأن الأمر أكثر من هذا يا زاك

İyi bir cildiye uzmanı olmak için 10 yıldan fazla deneyim gerekir.
حيث يستغرق الأمر أكثر من عقد من التدريب لتصبح أخصائي جلدية متميز

Ama o polisten, daha fazlası vardı.
لا أعلم, ولكن الأمر أكثر من مجرد شرطي هناك

Bayan Yamashiro'ya gelirsek... Beni ikna etmesi için bir atiklik testinden fazlasını yapması gerekecek.
أما بالنسبة إلى الآنسة (ياماشيرو) سيتطلب الأمر أكثر من اختبار خفة حركة لإقناعي.

Ağlamam için çok daha fazlası gerekir, anlıyorsun değil mi?
يستغرق الأمر أكثر من مشهد حزين لكسر لي ، أنت تعرف ماذا أقصد؟

Bir sürü çocuğun yeteneği vardır. Bundan çok daha fazlası gerekir
و لكن كثير من الأولاد لديهم الموهبه , و لكن الأمر أكثر من هذا

Benden kurtulmak istiyorsan kaderden çok daha fazlası gerek.
سيستدعي الأمر أكثر من مجرد القدر إن أردتِ التخلص مني

Beni New Orleans'tan koparmak için bir kasırgadan çok daha fazlası gerektiğini biliyorsun.
تعرف أنه يتطلبُ الأمر أكثر من إعصار لاقتلاعي من نيوأورلينز ماذا إذاً؟

Bunun için paradan çok daha fazlası gerekir. Ve ben beklemekten sıkıldım.
سيتطلّب الأمر أكثر من مُجرّد مال، ولقد سئمتُ من إنتظار ذلك.

Ayrıca çılgınca bir önseziden öte bir şey olsaydı sadece bizim uyuduğumuzu sanan el feneriyle gelen bir adam değil koca bir FBI timi kapımızın önünde olurdu.
وهل تعلم ماذا؟ إذا كان الأمر أكثر من مجرد إحساس مجنون لكان فريق فيدرالي كامل هنا. ليسَ شخص واحد فقط ومعهُ مصباح

Hayır, bundan da öte bir şey, değil mi?
لا, الأمر أكثر من هذا أليس كذلك؟

Ondan öte bir şey.
إن الأمر أكثر من ذلك

Evet yani bundan daha fazlası var.
أجل, كلا, إن الأمر أكثر من ذلك

Evet, ama bundan daha fazlası var.
نعم، لكن الأمر أكثر من ذلك

bundan daha fazlası var.
الأمر أكثر من ذلك

Bunun için kafayı bulmuş bir yeniyetme kızın edebileceği laflardan fazlası gerekir.
يتطلب الأمر أكثر من سماع كلمات مراهقة سكيرة لتحتال علي شهوتى تجاهك

Ne var bunda? - Bundan fazlası vardı.
لا، كان الأمر أكثر من هذا و من ثم...

Bayan Yamashiro'ya gelirsek beni ikna etmesi için bir atiklik testinden fazlasını yapması gerekecek.
أما بالنسبة إلى الآنسة (ياماشيرو)... سيتطلب الأمر أكثر من... اختبار خفة حركة لإقناعي.