bitti diye Tanrıya şükrediyorsun. Artık beni sokağa atabilirsin! | Open Subtitles | جيد أن الأمر انتهى ، إنك تظن أنك ترميني ، أليس كذلك ؟ |
Paramı yeterince çarçur ettin. Artık bitti. | Open Subtitles | لقد أخذت الكثير من أموالي ولكن الآن الأمر انتهى |
Ama şimdi bitti, çünkü akşam yemeğe çıkıyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن الأمر انتهى الآن؛ لأنكما ستخرجان لتناول العشاء. |
Bu sebeptendir ki dostumuza Washington'da bana iletmesi için bittiğini söyledin. | Open Subtitles | لهذا قمتَ بأخبار صديقنا فى واشنطن أن يخبرني بأن الأمر انتهى. |
Sana bitti dediğimde gerçekten bittiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | عندما أخبرتك بأن الأمر انتهى اعتقدت ذلك ، حقيقة |
Birbirimize güvenmemiz lazımdı ama gördüm ki bitmiş. | Open Subtitles | لقد كنا نثق فى بعضنا يا رجل ولكن هذا الأمر انتهى الآن |
Freedom ile büyük bir kavga ettim ve sanırım bitti. | Open Subtitles | يا إلهي كان هناك مشاجرة ضخمة مع فريدوم وأعتقد أن الأمر انتهى |
Omzu çıkmış, kaburgaları incinmiş. Sanırım işi bitti. | Open Subtitles | لديه كتف مخلوع وكدمات بالضلوع أعتقد أن الأمر انتهى |
Tamamdır. bitti. Halledildi. | Open Subtitles | قضي الأمر , انتهى أنهينا الأمور , حسنا ؟ |
Görünüşe göre bitti. | Open Subtitles | يبدو أن الأمر انتهى يبدو ان الأمر انتهى أيها القوم. |
Diğer hayaletleri buraya çekmek için onu kullanıyorsun, bitti artık. | Open Subtitles | كلاّ، كل ما تفعلينه أنّك تستخدمينهم لأغراء الأشباح الآخرى، الأمر انتهى |
Bir kız arkadaşım vardı ama bitti. | Open Subtitles | لقد كنت على علاقة بفتاة و لكن الأمر انتهى |
Sadece ona bu işin bittiğini söyle. Açıklamaya gerek yok. | Open Subtitles | فقط قل لها ان الأمر انتهى ولا توجد أي تفسيرات لازمة |
Arabayla kaza yaptığı gün kurtulduğumuzu düşünmüştüm. Artık bittiğini sanmıştım. | Open Subtitles | عندما تحطمت به السيارة ظننت أننا أصبحنا أحراراً، ظننت أن الأمر انتهى |
Bu olayın burada bittiğini ama burada başlamamış olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | قد أقول أن الأمر انتهى هنا لكن ربما ليس هنا حيث بدأ |
Onu görmek istiyoruz, Tommy. bittiğini bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد رؤيته تومي نريد رؤيه ان الأمر انتهى |
Karından boşandığını ve her şeyin bittiğini sanarken bir de bakmışsın bir adama seks karşılığında para vermek isteyecek kadar mutsuz olmasının sebebini kendine dert etmeye başlamışsın. | Open Subtitles | نعقد الطلاق ونظن أنّ الأمر انتهى وفجأة في اليوم التالي، نقلق إزاء تعاستها أرادت الدفع لرجل، مقابل الجنس |
bitmiş gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد لا يبدو أنّ الأمر انتهى |
Biliyorum, Eşek ve bende işin sonu büyük bir kavgayla bittiği için üzgünüm. | Open Subtitles | أعرف يا عزيزى و أنا آسف أن الأمر انتهى بمشاجرة |
Sanırım kızın ona yüzüğü fırlatmasıyla sona erdi o da kutudaki tüm çikolata ve şekerlemeleri yedi. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر انتهى وهي ترمي الخاتم عليه وهو أكل صندوق الحلوى |
Bu kadar planlamadan sonra Bittiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق أن الأمر انتهى بعد كل ذلك التخطيط |