"الأمر سهلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok kolay
        
    • kolay oldu
        
    • kolaydı
        
    • daha kolay
        
    • kadar kolay
        
    • basit
        
    • bu kolay
        
    • kolaylaştırayım
        
    • kolaylaştırıyor
        
    • kolaylaştırdın
        
    • kolaylaştıralım
        
    • kolaylaştırmayalım
        
    çok kolay oldu. Sonra adamlara ne olduğunu öğrendim ve.. Open Subtitles كان الأمر سهلاً جداً ثم سمعت ما حدث لهؤلاء الشبان
    Bu oldukça önemli, çünkü ondan önce 15 yıl araştırma yapmıştım. Yani birikimlerim vardı, bu sebeple kolaydı. TED وهو أمر مهم نوعاً ما لأني كنت قد راكمت 15 سنة من الأبحاث قبلها، مما جعل الأمر سهلاً.
    Sadece bir kereliğine baharatları kendim için kullansam daha kolay olurdu. Open Subtitles سيكون الأمر سهلاً . إذا إستخدمت التوابل ولو مرة واحدة لنفسي
    Ama açlığı nasıl çözebileceğimizle ilgili anlatım ve düşünce sürecini değiştirmek düşündüğüm kadar kolay olmadı. TED لكن لم يكن الأمر سهلاً كما توقعت لتغيير الحكاية المروية وعملية التفكير حول الطريقة التي تحل مسألة الجوع.
    Bunun basit bir girdi-çıktı işlemi olması için elimizden geleni yapalım. Open Subtitles لذا دعنا نبذل قصارى جهدنا لنجعل الأمر سهلاً وبسيطاً
    Ama bu kolay olmayacak çünkü onlar buna benzemeyecek. TED و لن يكون الأمر سهلاً. لأنها لن تكون على هذه الصورة.
    Senin için kolaylaştırayım. Kovuldun. Open Subtitles سأجعل الأمر سهلاً عليك أنت مطرود
    Bu bizim hangisinin etkili olduğunu anlamamızı kolaylaştırıyor. Ve kimin kolay etkilendiğini. Open Subtitles ذلك يجعل الأمر سهلاً في معرفة من الأكثر تأثيراً ومن الأسهل تأثيراً.
    Bu çok kolay olmayacak. Uzun zamandır gözümün önünde saklanıyorlardı. Open Subtitles لن يكون الأمر سهلاً فهم يختبئون بيننا و أمام عيوننا
    çok kolay oldu. Sonra adamlara ne olduğunu öğrendim ve.. Open Subtitles كان الأمر سهلاً جداً ثم سمعت ما حدث لهؤلاء الشبان
    Bunun işe yaradığına inanamıyorum. çok kolay oldu. Open Subtitles لا أصدّق بأنَّ الأمور نجحت فلقد كان الأمر سهلاً
    Evet, yazarım oraya. O kadar kolaydı. Open Subtitles نعم ، سأقوم بكتابة ذلك حيث الأمر سهلاً للغاية
    Senin için suya dönmek kolaydı. Hayır, hayır, hayır. Open Subtitles لقد كان الأمر سهلاً لك أن تعود إلى المياة
    Eşyalarımı paketlemiştim, ama yanımda götürmüyorum. Onlar olmadan daha kolay olur. Open Subtitles لقد رتبت أشيائي، لكنني لم أحضرهم سيكون الأمر سهلاً بدونهم
    Eğer bazı şeyler hareket etmese bu iş daha kolay olurdu. Open Subtitles سيكون الأمر سهلاً إن توقَّف كل شيء عن الحركة
    Birgün o dışarıdayken sadece evin dışına çıkıp, veda sözcüğü etmeden sonsuza kadar çıkıp gitmek yeteri kadar kolay olmalıydı. Open Subtitles ربما كان عليّ ، مثلما يبدو الأمر سهلاً كما تعتقدون ، أن أغادر المنزل ببساطة يوماً ما حيث تكون في الخارج
    Er partner at, o kadar kolay olur geri almak. Yok, biliyorum. Open Subtitles كلما أسرعتِ بالعودة فى المواعدة ، كلما أصبح الأمر سهلاً
    Oradaki ışıklandırmayı geliştirmek kadar basit olabilir. Open Subtitles ربما يكون الأمر سهلاً كتحسين الإضاءة في الخارج
    Yolumuz açık, fakat bu kolay olmayacak. Open Subtitles الطريق مفتوح أمامنا، لكن لن يكون الأمر سهلاً.
    Beni takip edeceksen, işini kolaylaştırayım, şerif. Open Subtitles إذا أردت أن تتبعني سأجعل الأمر سهلاً
    Vicksburg neden silahlarının el altından satıImasını bu kadar kolaylaştırıyor? Open Subtitles لماذا تجعل شركة فيكسبرغ الأمر سهلاً جداً لشراء هذه الأسلحة في الأسواق السوداء
    İşimi kolaylaştırdın. Âşık olacak kadar çaresiz çıktın. Open Subtitles جعلتِ الأمر سهلاً يائسة جدّاً لتقعي في الحبّ
    Bak, birbirimizin işini kolaylaştıralım. Open Subtitles حسناً ، دعنا نجعل الأمر سهلاً لكلينا
    Buranın bize zarar vermesini kolaylaştırmayalım. Open Subtitles دعونا لا نجعل الأمر سهلاً لهذا المكان لإيذائنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more