Onlar için sağda solda konuşacakları yeni dedikodudan başka bir şey değil. | Open Subtitles | لكن لن يمثل لهم الأمر شيئاً سوى موضوع للثرثرة للمزيد من السب و السخرية |
Gerçeği biliyorsunuz diye hiçbir şey değişmedi. Biz hâlâ aileyiz. | Open Subtitles | وفقط لأننا نعلم الحقيقة فلا يغير هذا في الأمر شيئاً ، لا زلنا عائلة. |
Sanki bir şey değiştirecekmiş gibi sınavı geçmeni söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون لك أن تأخذي الثانوية العامة وكأن هذا سيغير في الأمر شيئاً. |
Mahkemede hiçbir şey ifade etmez. | Open Subtitles | أعني في المحكمة لا يعني الأمر شيئاً |
Hiçbir şey bilmemek durumu iyileştirmiyor. | Open Subtitles | عدم معرفة شئ لاتحسن من الأمر شيئاً |
Akşam yemeği yersek aramızda özel bir şey olur. | Open Subtitles | تناول العشاء سيجعل من الأمر شيئاً |
Bu hiçbir şey değiştirmez. | Open Subtitles | ذلك لا يغيّر من الأمر شيئاً. |
Ve Frank'in yapacağı veya diyeceği hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | وأى شيئ يقوله (فرانك) أو يفعله لن يغير من الأمر شيئاً |
Açıkçası o konuda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | بصدق، لا أعلم عن الأمر شيئاً |
Hiçbir şey değişmez. | Open Subtitles | لن يغير هذا من الأمر شيئاً. |
Bir tarafın gidip o am köpeğini öldürseydı... diger tarafın her şeyden habersizce evde oturuyor olsaydı... ve her şey sona erdiginde iki taraf hiç konuşmasa | Open Subtitles | ... فيذهب أحد النصفين ويقتل تلك العاهرة الكلبة في حين يمكث النصف الآخر في المنزل لا يعلم عن الأمر شيئاً وبعد إتمام المَـهَـمَـة, لا يتحدث النصفان ... لبعضهما البعض ولا يتقابلان |
- Öğle yemeği yemek, aramızda özel bir şey var demek değil. | Open Subtitles | لن يجعل من الأمر شيئاً ما |
Hiçbir şey inkâr ettiğim yok Orm. | Open Subtitles | لا أنكر من الأمر شيئاً يا (أورم)، إن بوسع أخاك (آرثر)... |