Kum içmek gibi bir şey. | Open Subtitles | لن أعتاد على شربه. الأمر يشبه شرب الرمال. |
Çünkü onlar, ölüler için telefon numaranı duvarlara yazmak gibi bir şey. | Open Subtitles | لأن الأمر يشبه كتابة رقم جوالك في حمام به موتى |
Parayı çöpe atmak gibi bir şey olurdu. | Open Subtitles | أترى، إنّ الأمر يشبه إلقاء المال في القمامة |
Bu tıpkı ailenizi duymamak için kulaklık takmanız gibi bir şey. | Open Subtitles | الأمر يشبه عندما ترتدي حاميات الأذن لكي لا تزعجَ والديكَ |
Bu bir filmde üçüncü aktör olmak gibi bir şey, dertli adam şehrin kalabalık sokaklarında umutsuzca dolanır, ama tek bir amacı var o kızı geri kazanmak için oradadır. | Open Subtitles | هذا الأمر يشبه الجزء الثالت من الفلم، أين الشاب محطم القلب يركض خلال شوارع المدينة المزدحمة |
Kaltağın birine güzel bir kilise şapkası giydirmek gibi bir şey. | Open Subtitles | الأمر يشبه وضع قبعة كنيسة جميلة على رأس عاهرة. |
- Aslında doğum kontrolü gibi bir şey. | Open Subtitles | أجل، في الحقيقة الأمر يشبه دواء منع الحمل. |
Yaranın üzerindeki kabuğun zamanla kalkması gibi bir şey. | Open Subtitles | الأمر يشبه تحلّل الأنسجة حول الجرح. |
Tost makinası ile araba yıkama makinasına girmek gibi bir şey. | Open Subtitles | الأمر يشبه قيادة محمصة عبر مغسلة سيارات |
George Clooney olmak gibi bir şey. | Open Subtitles | إن الأمر يشبه كونك جورج كلوني كثيراً |
- CIA gibi bir şey. - CIA mi? | Open Subtitles | الأمر يشبه وكالة الاستخبارات المركزية- وكالة الاستخبارات المركزية ؟ |
Güven bana, samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. | Open Subtitles | ثقِ بي الأمر يشبه إيجاد إبره في كومة قش |
Dağ aşmak gibi bir şey bu. | Open Subtitles | الأمر يشبه تسلق جبل |
Dostum, bu resmen IKEA'dan kitaplık alıp kurmak gibi bir şey. | Open Subtitles | (هذا الأمر يشبه تجميع خزانة كتب من (ايكيا |