Benim yokluğumda işler kötüye gitmiş. Sence de olanları arkamızda bırakmanın vakti gelmedi mi? | Open Subtitles | ساءتِ الأمورُ مُذ رحلتُ، ألا تظنّ الوقتَ حان لنضعَ ما حدث وراءنا؟ |
İşler o kadar kötüleşir ki fakirler birbirini yemeye başlar. | Open Subtitles | الأمورُ تزدادً سوئًا, حتى يبدأ الفقراء بأكل بعضهم. |
İşler kişiselse önem kazanır. | Open Subtitles | الأمورُ مهمّةٌ لشخصٍ ما حينما تكون شخصيّةً. |
Ben... Evet, evet, işler rayından çıktı, ama kötü bir şey olmadı. | Open Subtitles | نعم، نعم الأمورُ خرجت من أيدينا لكن لم يحدث أمراً كبيراً |
Profesyonel olması gereken yerde işler kişisel bir hal aldı. | Open Subtitles | وحينها فقط تحولت الأمورُ إلى أمورٍ شخصية بينما كان من المفترضِ أن تضل الأمور بهيئةٍ إحترافية |
İşler planlandığı gibi gitmediğinde tam bir şirret olur. | Open Subtitles | تكونُ الأمورُ سيئةً عندما لا تُنجزُ تبعاً للخطة |
İşler ne zaman ilginç hale gelse sen tırsıyorsun. | Open Subtitles | كلما أصبحت الأمورُ مهمةً.. فأنتَ تتراجع عنها. |
İşler düzelene kadar da acı çekmeye devam edecek. | Open Subtitles | وحتى تصبح الأمورُ بشكلٍ صحيح فهوَ يعاني |
İşler zorlaşınca onu ararım. | Open Subtitles | انا أستدعيه حين تكونُ الأمورُ صعبة. |