Daha kötüsü de olabilirdi. Elim ayağım tutuyor, harika bir karım var. | Open Subtitles | مع ذلك، من الممكن أن تكون الأمور أسوأ أنا في صحة جيّدة ولديّ زوجة رائعة |
Yani Daha kötüsü de olabilirdi. | Open Subtitles | أعني، دعونا نواجه الأمر، يمكن أن تكون الأمور أسوأ. |
Daha kötüsü olabilirdi. | Open Subtitles | قد تكون الأمور أسوأ |
Dava. Kullanışlı değildi, pahalıydı. Bu sadece durumu daha kötü yaptı. | Open Subtitles | الدعوة القضائية، كانت عديمة الفائدة، ومكلفة وجعلت الأمور أسوأ |
Bir zamanlar bu yaşta kızı olan biri olarak cezalandırmanın yalnızca durumu daha kötü yapacağını söyleyebilirim. | Open Subtitles | لإمتلاكيفتاةبهذاالعمر، أستطيع قول أن العقاب سيجعل الأمور أسوأ فقط |
Babam bir kaç günlüğüne buradaydı. Ama... Sadece her şeyi daha kötü hale getirdi. | Open Subtitles | والدى كان هنا مُنذ عِدة أيام، ولكن مجيئه جعل الأمور أسوأ مما كانت عليهِ. |
Ona yardım etmek için yaptığın her şey işleri daha kötü hâle getirdi. | Open Subtitles | كل شيء فعلته لمحاولة مساعدتها جعل الأمور أسوأ |
İşleri daha da kötü bir hâle sokmamak için zorlamadım onu. | Open Subtitles | لم أرغب في إجباره وجعل الأمور أسوأ مما هى عليه |
Bundan Daha kötüsü olamazdı. | Open Subtitles | لا يمكن أن تصبح الأمور أسوأ |
Daha kötüsü olabilirdi. | Open Subtitles | كان يمكن أن تكون الأمور أسوأ. |
Daha kötüsü de olabilirdi. | Open Subtitles | لكانت ستُصبح الأمور أسوأ. |
Daha kötüsü olamazdı. | Open Subtitles | لمْ تكن لتُصبح الأمور أسوأ. |
Daha kötüsü de olabilirdi. | Open Subtitles | من الممكن أن تصبح الأمور أسوأ |
Daha kötüsü de olabilirdi. Onunla evlenmiş olabilirdim. | Open Subtitles | -كان يمكن أن تُصبح الأمور أسوأ . |
Tüm düşünebildiğim, Sergei'ye vererek durumu daha kötü hale getirmemekti. | Open Subtitles | كل ما فكرت في القيام به هو عدم جعل الأمور أسوأ (بتسليمه إلى (سيرغي. |
Bu durumu daha kötü yapan da bu. | Open Subtitles | وهذا يجعل الأمور أسوأ. |
Yapmayacağına dair yemin etmiştin. Onun yerine her şeyi daha kötü hale getirdin. | Open Subtitles | "أقسمت أنك لن تتدخل وعوضاً عن ذلك جعلت الأمور أسوأ" |
Bu şey her şeyi daha kötü yaptı. | Open Subtitles | ولكن هذا الشيء جعل الأمور أسوأ |
Her şeyi öğrenmeden harekete geçmek işleri daha kötü hâle getirir. | Open Subtitles | التصرف دون وجود معلومات قد يجعل الأمور أسوأ |
Ama işleri daha kötü bir hale soktum. | Open Subtitles | ... لكن لكني قُمت بجعل الأمور أسوأ مما هي عليه |
İşleri daha da kötü yapmanın üstüne bir de Jessica seni öldürür. | Open Subtitles | لأنه بالإضافة إلى جعل الأمور أسوأ (جيسيكا) ستقتلك |