"الأمور أسوأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Daha kötüsü
        
    • durumu daha kötü
        
    • şeyi daha kötü
        
    • işleri daha kötü
        
    • İşleri daha da kötü
        
    Daha kötüsü de olabilirdi. Elim ayağım tutuyor, harika bir karım var. Open Subtitles مع ذلك، من الممكن أن تكون الأمور أسوأ أنا في صحة جيّدة ولديّ زوجة رائعة
    Yani Daha kötüsü de olabilirdi. Open Subtitles أعني، دعونا نواجه الأمر، يمكن أن تكون الأمور أسوأ.
    Daha kötüsü olabilirdi. Open Subtitles قد تكون الأمور أسوأ
    Dava. Kullanışlı değildi, pahalıydı. Bu sadece durumu daha kötü yaptı. Open Subtitles الدعوة القضائية، كانت عديمة الفائدة، ومكلفة وجعلت الأمور أسوأ
    Bir zamanlar bu yaşta kızı olan biri olarak cezalandırmanın yalnızca durumu daha kötü yapacağını söyleyebilirim. Open Subtitles لإمتلاكيفتاةبهذاالعمر، أستطيع قول أن العقاب سيجعل الأمور أسوأ فقط
    Babam bir kaç günlüğüne buradaydı. Ama... Sadece her şeyi daha kötü hale getirdi. Open Subtitles والدى كان هنا مُنذ عِدة أيام، ولكن مجيئه جعل الأمور أسوأ مما كانت عليهِ.
    Ona yardım etmek için yaptığın her şey işleri daha kötü hâle getirdi. Open Subtitles كل شيء فعلته لمحاولة مساعدتها جعل الأمور أسوأ
    İşleri daha da kötü bir hâle sokmamak için zorlamadım onu. Open Subtitles لم أرغب في إجباره وجعل الأمور أسوأ مما هى عليه
    Bundan Daha kötüsü olamazdı. Open Subtitles لا يمكن أن تصبح الأمور أسوأ
    Daha kötüsü olabilirdi. Open Subtitles كان يمكن أن تكون الأمور أسوأ.
    Daha kötüsü de olabilirdi. Open Subtitles لكانت ستُصبح الأمور أسوأ.
    Daha kötüsü olamazdı. Open Subtitles لمْ تكن لتُصبح الأمور أسوأ.
    Daha kötüsü de olabilirdi. Open Subtitles من الممكن أن تصبح الأمور أسوأ
    Daha kötüsü de olabilirdi. Onunla evlenmiş olabilirdim. Open Subtitles -كان يمكن أن تُصبح الأمور أسوأ .
    Tüm düşünebildiğim, Sergei'ye vererek durumu daha kötü hale getirmemekti. Open Subtitles كل ما فكرت في القيام به هو عدم جعل الأمور أسوأ (بتسليمه إلى (سيرغي.
    Bu durumu daha kötü yapan da bu. Open Subtitles وهذا يجعل الأمور أسوأ.
    Yapmayacağına dair yemin etmiştin. Onun yerine her şeyi daha kötü hale getirdin. Open Subtitles "أقسمت أنك لن تتدخل وعوضاً عن ذلك جعلت الأمور أسوأ"
    Bu şey her şeyi daha kötü yaptı. Open Subtitles ولكن هذا الشيء جعل الأمور أسوأ
    Her şeyi öğrenmeden harekete geçmek işleri daha kötü hâle getirir. Open Subtitles التصرف دون وجود معلومات قد يجعل الأمور أسوأ
    Ama işleri daha kötü bir hale soktum. Open Subtitles ... لكن لكني قُمت بجعل الأمور أسوأ مما هي عليه
    İşleri daha da kötü yapmanın üstüne bir de Jessica seni öldürür. Open Subtitles لأنه بالإضافة إلى جعل الأمور أسوأ (جيسيكا) ستقتلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more