Size işlerin kötü olduğunu söylememe gerek yok. Bunu herkes biliyor. | Open Subtitles | لست بحاجة لأخبركم أن الأمور سيئة، الجميع يعرفون أن الأمور سيئة |
Tanrım, Eph. New York'ta işlerin kötü olduğunu biliyordum ama ama böyle olduğundan... | Open Subtitles | يا إلهي، يا "إيف" أعرف أن الأمور سيئة في "نيويورك".. |
Ama sonunda, en kötü şeyler göründüğünde, gerçek aşk galp gelir. | Open Subtitles | لكن في النهاية عندما بدت الأمور سيئة ، ظهر الحب الحقيقي |
Sular hiç bu kadar çok ısınmamıştı. | Open Subtitles | والأن اصبحت الأمور سيئة جداً |
İkinizin arasında olanlar bu kadar kötü mü? | Open Subtitles | أوه , ألهذا الحد الأمور سيئة بينكم انتم الاثنين ؟ |
Yapan bir hırsız olmalı. Bunu ben yapmadım. Ne kadar kötü görünürse görünsün bunu ben yapmadım. | Open Subtitles | اٍننى لم أفعلها ، مهما بدت الأمور سيئة ، فاٍننى لم أفعلها |
- Anladım işler çok kötü bir hal alırsa, bende dilediğin zaman bir gece kalabilirsin. | Open Subtitles | الأمور سيئة معك، أنا لدي كرسي شاطئ يمكنك دائما أن تنام هناك لليلة رائع. |
İşlerin kötü gidip, birgün ölebileceğimi mi söylüyorsun... | Open Subtitles | أتعني أن الأمور سيئة ...و أن يوماً ما |
Son zamanlarda olan biten kötü şeyler bile evde onun yaşantısını etkilemedi. | Open Subtitles | في "الولايات المتحدة". حتى عندما أصبحت الأمور سيئة مؤخراً، لم يكن مكاني أبداً لأسأل عن التفاصيل |
Aramızda çok kötü şeyler yaşandı ve... | Open Subtitles | حصلت الأمور سيئة الحقيقي بيننا و |
Hepimiz kötü şeyler yaşadık. | Open Subtitles | كانت الأمور سيئة بكل الأرجاء |
Sular hiç bu kadar çok ısınmamıştı. | Open Subtitles | والأن اصبحت الأمور سيئة جداً |
İşler gazetede yazdıkları kadar kötü mü? | Open Subtitles | هل الأمور سيئة كما تقول الصحف؟ |
Sadece merak ediyorum. Bunun ne kadar kötü olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنا فقط مهتمة كيف كانت الأمور سيئة فى إعتقادك عندما كنت فى العمل ؟ |
Dee okulda işler çok kötü. | Open Subtitles | أوه دي الأمور سيئة للغاية في المدرسة |