Bu tutuklama müşterilerin ve çalışanların için bir gösteri işleri senin için kolaylaştırmak için. | Open Subtitles | أنت تعرف أن القبض عليك ليس حقيقياً بل أنه من آجل زبائنك وموظفيك لأسهل الأمور عليك فحسب |
İşleri senin için zorlaştırmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أحاول أن أضيق الأمور عليك |
Artık işleri senin için daha da zorlaştırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أصعب الأمور عليك أكثر |
Son zamanlarda kızıma çok yardımcı oldun ben de bu yardımına karşı Senin için işleri biraz daha kolaylaştırıyorum. | Open Subtitles | لقد هوّنت الأمور على ابنتي مؤخراً وأود أن أردّ لك الجميل بتهوين الأمور عليك. أهذا هو الاتفاق؟ |
- Senin için işleri kolaylaştırabilirim. | Open Subtitles | -يمكنني تسهيل الأمور عليك . يمكنني تسهيل الأمور على والدك. |
İşleri senin için fazla kolaylaştırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن اسهل الأمور عليك |
Senin için işleri hayli zorlaştırabilirim ama bunu anladığın sürece bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا رجل يمكنه تصعيب الأمور عليك جداً لكنني لن أفعل هذا بشرط أن تفهم التالي... |
Senin için işleri daha fazla zorlaştırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بتصعيب الأمور عليك |