Oraya git ve Ananaslı Seks Cilası mı kullanıyor bak. | Open Subtitles | إذهب إليه وإكتشف إن كان يستعمل شمع جنسى من نوع الأناناس |
Ananaslı kek ve elma satışlarına buyurun. | Open Subtitles | تفضلوا وتناولو كعك الأناناس المقلوب وبقايا التفاح |
Onlara Fıstık Ezmeli Turta'yla Ballı Ananaslı Turta'dan getir lüfen, Harley. | Open Subtitles | إنهم سيأخذو فطيره زبده الفول السوداني وفطيره الأناناس بالعسل |
Hiç ananası, yeni toplandığı gün yediniz mi Ajan Booth? | Open Subtitles | -أسبق وأن أكلت الأناناس في نفس يوم قطفكَ له؟ |
Böylece geriye greyfurdun sadeliği ya da ananasın karmaşıklığı kalıyor. | Open Subtitles | هذا إذاً لا يدع أمامي إلا بساطة الجريبفروت أو تعقيد الأناناس |
Küçük bir demo istiyorsunuz anlaşılan? Demek ki ananastan hoşlanmadılar. | Open Subtitles | ـ ليس هناك مرض ـ حَسناً، هم لا يَحْبّونَ الأناناس |
ananastan daha iyi bir şey bulamadın mı? ananasa bayılırım. | Open Subtitles | ألم تتمكن من التفكير في شيء أفضل من الأناناس ؟ |
Ananaslı pizzan var mı? Ananaslı ve pepperonili. Oo. | Open Subtitles | هل لديك بيتزا الأناناس الاناناس والباباروني |
Fabula Ananaslı ve üzümlü pilav yapıyor, çok lezzetli birşey. | Open Subtitles | فابيلا تعد طبقا شهيا بالأرز، الأناناس والفواكه الجافة |
Sanırım Ananaslı pasta ya da kırmızı küçük keklerimiz olamayacak. | Open Subtitles | أخمن أننا لن نستطيع الحصول على كيكة الأناناس تلك أو الكوب كيكس الحمراء |
Hala Ananaslı pasta yapıyor musunuz? | Open Subtitles | قد يكون لديك الكعكة من نفس الأناناس الاتجاه الصعودي لأسفل؟ |
Gelip de "bana Ananaslı ters pastayı anımsatıyorsun" deyince | Open Subtitles | ♪ وأقول لها أنتي مثل كيك الأناناس المقلوب |
Gelip de "bana Ananaslı ters pastayı anımsatıyorsun" deyince | Open Subtitles | ♪ وأقول لها أنتي مثل كيك الأناناس المقلوب |
Dostum, bu Ananaslı kenevire aşık olacaksın. | Open Subtitles | المتأنق، أنت ستعمل الحب هذا الأناناس كوش، رجل. |
- Evet! - Ve bana şu leziz Ananaslı kebaptan getirerek. | Open Subtitles | و بإحضار بعض كباب الأناناس الممتازة تلك |
ananası severim. | Open Subtitles | أنا أحب الأناناس |
Naneli ananasın masanda. | Open Subtitles | عصير الأناناس بالنعناع خاصتكِ على المكتب |
O ananasa yaptığı puma hareketi benim ödümü koparırdı. | Open Subtitles | هي فقط تقطع الأناناس أخاف أن تعمل عصير مني |
- Ananas Seks Cilası. - "Kömür Çanağı Yarışması." | Open Subtitles | ـ شمع جنسى من نوع الأناناس * حلبة السباق* ـ |
Hiç iyi elma şarabımız olmayacak tabi biliyorsun, onlara Altın Leziz ve Kış Muzları ve Russet'ler ve de Baldwin'leri toplamaya başlamazsak. | Open Subtitles | حتى نبدأ بقطف الأناناس الشتوي والتفاح خمري اللون أنت تعرف |
Palmiye ağaçlarıyla, plajda hamaklarla, yattığın yerden pina colladanı yudumlayacağın, içip kafa bulacağın. | Open Subtitles | أماكن بها أشجار نخيل ...ومقاعد على شواطئها الرملية ونوادل يقدمون شراب الأناناس بالكريمة ...وذلك الشراب الدخن |