| Kendilerine İngilizce öğretildi, batılı kıyafetler giydirildi, Hıristiyanlığa döndürüldü ve kral ve kraliçeye takdim edildi. | Open Subtitles | علّموههم اللّغة الأنجليزيّة, وألبسوهم ألبسة غربيّة, كما حوّلوهم للديانة المسيحيّة, وعرضوهم على الأمير والأميرة. |
| Tanrı onları ve İngilizce öğrenmeye karşı olan inatlarını korusun. | Open Subtitles | بورك فيهم، و في رفضهم لتعلّم اللغة الأنجليزيّة |
| Bando odasında müzik çaldık, İngilizce sınıfında şiir okuduk, çok amacı sınıfta neler yaptığımızı bilmek istemezsin. | Open Subtitles | لقد قُمنا بعزف موسيقى رائعة في غرفة الموسيقى و قُمنا بقراءة الشعر في حصّة اللغة الأنجليزيّة و لا تريد أن تعرف ماذا فعلنا في الغرفة متعدّدة الأغراض |
| İngilizce konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتكلّم الأنجليزيّة ؟ |
| Üzgünüm... İngilizce bilmiyorum... | Open Subtitles | آسف، لا أجيد الأنجليزيّة |
| İngilizce biliyor musun? | Open Subtitles | -أنت, هل تتحدّث الأنجليزيّة ؟ |