Ayrılık nedeniyle şuçluluk duyduğum için çocuklardan bilerek uzak durduğumu sanıyorsun. | Open Subtitles | انت تعتقدين أني أتجنب الأولاد متعمدا لأني أشعر بالذنب بسبب الأنفصال |
Evet, ama her Ayrılık, beraberinde barışma seksini de getirir. | Open Subtitles | نعم, لكن بعد ذلك الأنفصال بدأت ممارسه الحب الساخنه |
Bırak da mükemmel Ayrılık şarkısı yaralarını sarsın. | Open Subtitles | فقط دعي أغنية الأنفصال المثالي تشفي جروحك |
Sanırım Eska'yla ayrılma işi pek iyi gitmedi değil mi? | Open Subtitles | لذا أعتقد الأنفصال عن أيسكا لم يجري بشكل جيد ؟ |
Neden sendika vermedi konfederasyon izin ayrılma? | Open Subtitles | لماذا الأتحاد لم يسمح الكونفدرالية الأنفصال ؟ |
ayrılmak üzeresiniz ama bu çok trajik. | Open Subtitles | أنت تريد الأنفصال و لكن هذا محزن جداً |
Çok çok üzgünler, ama onları boş ver bu ayrılığı kutlayalım mı? | Open Subtitles | شئ محزن .. شئ محزن ، ولكن لاتحمل هما ماذا اذا احتفالنا بهذا الأنفصال ؟ |
Sahalara tekrar atılmak için ayrılığın üzerinden ne kadar geçmeli? | Open Subtitles | من المفترض أن تنتظري بعد الأنفصال حتى تواعدي مجدداً ؟ |
Ben lisedeyken bu en sevdiğim 'Ayrılık sonrası güç verici şarkı'ydı. | Open Subtitles | في ثانوية جونيور كانت هذه أغنيتي المضلة لبعد الأنفصال |
Ayrılık seksinin içinde bir matematik formülü vardır. | Open Subtitles | أسمعي، هناك علاقة رياضية داخل علاقة الأنفصال |
Ayrılık kaygısı. Anne figürü elinden alındı, baba figürü ile çekişme... | Open Subtitles | قلق الأنفصال , الأم أفترضت إنه غائب النزاع بالشخصية الأبوية... |
Bir Ayrılık sonrası devam eden iktidarsızlık sık rastlanan bir durumdur. | Open Subtitles | اليأس العام بعد الأنفصال شىء واقعى |
Ayrılık hayattaki en kötü şey değildir adamım... | Open Subtitles | يارفيقي,الأنفصال ليس أسوأ شئ, يارجل |
Ayrılık köpeği diyorsun o zaman. | Open Subtitles | إذاً , أنه ككلب أبتعته من أجل الأنفصال |
Sen de Wade'den Ayrılık gazisisin. | Open Subtitles | أنتِ ايضا ناجية من محنة الأنفصال عن ويد |
Bu da hareketlerini meşrulaştırmasını sağlayan bir tür bağlanma ve ayrılma. | Open Subtitles | التي في حد ذاته . شكل من التجمع و الأنفصال مما يسمح له بتبرير أفعاله |
Şimdi çıldırma, ama şu ayrılma olayı bir bakıma halâ devam ediyor. | Open Subtitles | لكن هذا الأنفصال قيد العمل نوع ما |
- ayrılmak istiyorum. - Hiç fark etmez. | Open Subtitles | اريد الأنفصال - لم يعد الأمر يهم بعد الآن - |
Ne demek Reagan benden ayrılmak istiyor? | Open Subtitles | ماذا تعني بأن ريغان تريد الأنفصال عني؟ |
Sanırım bir yanım ayrılığı unutmak istiyordu. | Open Subtitles | أعتقد بأن جزءا مني أراد نسيان الأنفصال أيضا |
Sanırım bir yanım ayrılığı unutmak istiyordu. | Open Subtitles | أعتقد بأن جزءا مني أراد نسيان الأنفصال أيضا |
Ve BlueBell onun benden önce atlattığını görürse sonsuza kadar bu ayrılığın kaybedeni olacağım. | Open Subtitles | وبمجرد ان يري اهل بلوبيل انه مضي قدما قبلي سأعتبر الخاسرة في هذا الأنفصال للأبد |