"الأنوار من" - Translation from Arabic to Turkish

    • ışıkları
        
    Bu nedenle, olur da da eğer bir denizlatı ile damla şansını yakalarsanız kesinlikle kabul edin, ve ışıkları kapamayı unutmayın. TED لذا لو صادف وسنحت لك الفرصة للقيام بالغطس في الغاطسة، قل نعم، الاف المرات، نعم، أطفإوا الأنوار من فضلكم.
    Ceset burada olduğundan ve perde geri çekilmiş olduğundan gece ilk göreceğin, o evin ışıkları olurdu. Open Subtitles فـ لأن الجثة كانت هنا و كانت الستائر مسحوبة فكانت الأنوار من ذاك المنزل هي أول ما تراه في الليل
    bir doktor var. Ve bir yerlerde, hademe kıyafetinin içinde, eve doğru sendeleyerek giden, maaş çekinin yarısını 1,2 litrelik çevirip açılan bira şişelerine ve diğer yarısını da gecenin karanlığında bu şehirde yapmak istedikleri şeyi yapan insanlar tarafından tüm ışıkları söndürülmüş bir caddede, bir bayanın evinde dört saatlik bir görüşme için TED وهناك رجل في مكان ما أيضاً، رجل في زي عامل نظافة، متعثر الى المنزل في حالة سكر وبالدوار بعد انفاقه نصف راتبه على زجاجات من البيرة ذات ٤٠ أونصة، وأنفق النصف الآخر في زيارة بيت امرأة في شارع محطم الأنوار من قبل من يفضلون فعل ما يفعلون في ظلمة الليل.
    İşte bir diğeri -- tamamen farklı birşey: Neden biz iklim değişikliğiyle mücadele için gün gibi ortada olan şeyleri yapmıyoruz? çok, çok basit şeyler, enerji tasarruflu ürünleri almak, tasarruflu ışıkları kullanmak, duruma bağlı olarak ışıkları kapatmak, evlerimizi izole etmek gibi? TED هنا مثال آخر -- مختلف تماماً : لماذا لا نعمل الأشياء الواضحة تماماً لنا التى من المفترض أن نفعلها فى موقفنا مع التغيرات المناخية، إنها أشياء بسيطة جداً جداً مثل شراء الأجهزة الموفرة للطاقة، إستعمال لمبات الإضاءة الموفرة، إطفاء الأنوار من وقت إلى آخر، تغطية منازلنا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more