Bu kadar farklı çeşit canlı nereden geldi? | Open Subtitles | من أين أتت الأنواع المختلفة للكائنات الحية؟ |
Yumurtaların her biri başka sıcaklığa hassas düzinelerce farklı çeşit proteinden oluşmuştur. | TED | البيض مكون من العشرات من الأنواع المختلفة من البروتينات كلٌ منها حساس لدرجة مختلفة من الحرارة . |
Çözemediğim ise, ne tür besinin bu kadar farklı türü kendine çektiği. | Open Subtitles | لكن الذي لم أفهمهُ هو هو أي نوع طعام سيجذب هذه الأنواع المختلفة الكثيرة؟ |
Üç farklı türü var. | Open Subtitles | عِنْدي ثلاثة الأنواع المختلفة. |
Bütün bunlardaki ironi elbette, bütün işaretleri tek bir kategoriye dikkatlice sınıflandırdıktan sonra, bir sonraki adımımın, farklı tipteki görüntüler belirlenip ayrıştırıldıkça onları tekrar birbirinden ayırmak olacağını düşünüyorum. | TED | المثير للسخرية في كل هذا، طبعا، مجرد وجود تصنيف واضحٍ للعلامات في فئة واحدةٍ، لدي شعور بأن وجهتي المقبلة سيشمل تقسيمها بما أنه وقع تحديد الأنواع المختلفة للصور وفصلها. |
Farklı türdeki davranışları ayırt edebilmek bir ajan için hayati önem taşır. | Open Subtitles | التمييز بين الأنواع المختلفة من السلوك المريب أمر حاسم للعميل |
Birçok farklı çeşit var. | TED | هناك العديد من الأنواع المختلفة. |
Ve dünyanın her yerindeki insanların dünyanın her yerindeki laboratuarlarda canlandırmaya çalıştıkları farklı tipteki dokulara bakacak olursak bunların akla gelebilecek her tür doku olduğu görülür. | TED | وإذا فكرنا في الأنواع المختلفة من الأنسجة التي يسعى الناس لتجديدها في جميع أنحاء العالم، في جميع مختبرات العالم المختلفة، فستجد أن هناك تقريباً أي نسيج يمكنك التفكير به. |
Farklı türdeki screamerlar her gün savaşıp birbirlerini öldürüyorlar. | Open Subtitles | الأنواع المختلفة للصارخون تحارب وتقتل بعضها البعض كل يوم |
Ve benim işim çoğunuz gibi bir şey yanlış gittiğinde onu nasıl düzeltileceğine bakmaktansa, çok sayıda Farklı türdeki hayvanları incelemek ve her şey olması gerektiği gibi gidiyorken dokularının ve organlarının nasıl çalıştığını anlamak. | TED | ووظيفتي هي النظر في الكثير من الأنواع المختلفة من الاحياء ومحاولة فهم كيف تعمل اعضاؤها وأنسجتها عندما يكون كل شيء على ما يرام, بدلاً من محاولة فهم كيف يمكن اصلاح الاشياء عندما لا تعمل, كالكثير منكم. |