Belki benim için çok geç olmadığını düşünmeme neden oldun. Ama şimdi... | Open Subtitles | أنتِ جعلتِني أعتقد أنه ربما لم يفت الأوان بالنسبة لي |
Lütfen, zaten Amy için çok geç ama başkaları için olmayabilir. | Open Subtitles | لقد فات الأوان بالنسبة لإيمي مسبقاً ولكن و لكن ربما لم يفت الأوان بالنسبة لشخص أخر |
Belki benim için çok geç... | Open Subtitles | ربما فات الأوان بالنسبة إليّ، ربما لن أنال فرصة ثانية. |
Hâlâ kendini kurtarabilirsin. Benim için çok geç ama sen kendini kurtarabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك إنقاذ نفسك، لقد فات الأوان بالنسبة لي، لكن مازال بإمكانك إنقاذ نفسك |
Artık benim için çok geç. Çıkmaz yoldayım. | Open Subtitles | لقد فات الأوان بالنسبة لي , لقد أُغلِق على مساري |
Babam gibi davranman için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات الأوان بالنسبة لك بأن تدعي أنك والدي |
Anlamıyorsun, değil mi? Senin için çok geç. | Open Subtitles | أنت لا تفهم، لقد فات الأوان بالنسبة إليك |
Çünkü bizim için çok geç ama kızımı kendinden nefret edeceği bir hâle çevirmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لأنّه فات الأوان بالنسبة لنا، ولكنّي لن أسمح لكِ بأخذ ابنتي وتحويلها إلى نسخة من نفسها ستبغضها |
Bir şey yapabilmemiz için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات الأوان بالنسبة لنا لفعل اي شيء حيال ذلك |
Eğer yakında gelmezse başarılı bir şekilde çiftleşmeleri için çok geç olabilir. | Open Subtitles | إذا لم تظهر عاجلاً، يمكن أن يكون قد فات الأوان بالنسبة لهم للتناسل بنجاح. |
Turşu Adam, benim için kızıma, onu sevdiğimi söylemek için çok geç, ama senin için değil. | Open Subtitles | مخلل الرجل، فوات الأوان بالنسبة لي أن أقول ابنتي أنا أحبها، ولكن ليس لك. |
Belki benim için çok geç... | Open Subtitles | ربما فات الأوان بالنسبة إليّ، ربما لن أنال فرصة ثانية. |
Onun için çok geç. Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لقد فات الأوان بالنسبة لها لا يمكنني فعل أي شيء |
Herşey için çok geç. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان بالنسبة لنا جميعا. |
Artık benim için çok geç oğlum. | Open Subtitles | لقد فات الأوان بالنسبة لي يابني. |
- Onun için çok geç diyor. - Oh, bak! | Open Subtitles | تقول أنه فات الأوان بالنسبة له |
Benim için çok geç! Siz kendinizi kurtarın. Pekala! | Open Subtitles | فات الأوان بالنسبة إلي لكن أنفذوا أنفسكم! |
Şey, benim için çok geç. Ama senin için değil. | Open Subtitles | لم يفُت الأوان بالنسبة لكِ، لكن ليس لي |
Bizden geçti artık ama, diğer kardeşlerimiz için çok geç değil. | Open Subtitles | ربما فات الأوان بالنسبة إلينا, لكن لأولئك الأعضاء... فَلم يفت الأوان بالنسبة إليهم |
İşaretlendim. Artık benim için çok geç. | Open Subtitles | أنا موسوم، و قد فات الأوان بالنسبة لي |