O zaman , İblis Büyülüler olurlar, ve onları durdurmak için çok geç kalmış oluruz. | Open Subtitles | حينها، سيصبحون، الأشرار المسحورين ويفوت الأوان على إيقافهم |
Hayır, bunun için çok geç. Söyledin. Benim için bitti. | Open Subtitles | كلا، فات الأوان على ذلك، كما قلت، إنتهى أمري |
Artık bunun için çok geç Pete. Kimse bana yardım edemez. | Open Subtitles | فات الأوان على هذا بيت لا أحد يمكنه مساعدتي الآن |
Yeniden düşlünmek için geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الأوان على أن تعيدي التفكير في هذا |
Bunun dışında kalmayı istediğimi söylemek için çok mu geç? | Open Subtitles | هل فات الأوان على قول أنني أحببت عدم معرفتي ببعض الأمور يجري الخروج من حلقة على بعض من هذا؟ |
Kızmalıyım ama kızmak için çok geç. | Open Subtitles | ,أعلم أنه يجب أن أكون غاضباً لكن قد فات الأوان على الغضب |
Değiştirmek için çok geç olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرينني بأنه فات الأوان على تغيريهم ؟ |
Bunun için çok geç. Bunun için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات الأوان على ذلك لقد فات الأوان اللعين لذلك |
Düğüne flörtümü getirmek için çok geç mi? | Open Subtitles | هل فات الأوان على إحضار رفيقة إلى الزفاف؟ |
- Zarar görmeni istemiyorum. - Bunun için çok geç. | Open Subtitles | لا أريدك أن تتأذين - فات الأوان على ذلك - |
Biliyorsun, gezegeni kurtarmak için çok geç degil derim hep. | Open Subtitles | أتعلم كيف أنني دائماً أقول أنه لم يفت الأوان على إنقاذ كوكبنا |
Başka bir hedef bulmak için çok geç. Bu işi halletmeliyiz, bir şekilde fikrini değiştirmeliyiz. | Open Subtitles | فات الأوان على البحث عن ضحية أخرى يتوجب علينا إنجاح هذا الأمر |
Biliyorsun, gezegeni kurtarmak için çok geç değil derim hep. | Open Subtitles | أتعلم كيف أنني دائماً أقول أنه لم يفت الأوان على إنقاذ كوكبنا |
Yazdığı o özel arkadaşı olmak için çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الأوان على أن تكوني تلك الصديقة المميزة التي كتبت عنها |
Senin için ne kadar önemli olduğunu göstermek için çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الأوان على أن تريها كم كانت تعني بالنسبة لك |
Artık tek başına başlamak için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات الأوان على تناولك لهذه الأدوية بمفردك.. |
Sence de endişelenmek için geç değil mi? | Open Subtitles | لقد فات الأوان على أن تقلق، أليس كذلك؟ |
- Bunu söylemek için geç kaldın Sigmund. | Open Subtitles | حسناً، لقد فات الأوان على هذه الجملة. |
Gözyaşı için geç kaldın. | Open Subtitles | فات الأوان على البكاء الضرر قد حصل |
Bunu söylemek için çok mu geç? | Open Subtitles | هل فات الأوان على قول ذلك؟ |
Gerçeği söylemek için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | فات الأوان على الحقيقة |