"الأود" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ood
        
    • Oodlar
        
    • Oodların
        
    Şimdi, Ood İşletmeleri'nin yeni bir icadına dikkat çekmek isterim. Open Subtitles أحب أن أريكم الآن ابتكار جديدا من غرفة عمليات الأود
    Ood İşletmeleri'nde, Oodları sadık dostlarımız olarak görürüz. Open Subtitles هنا في عمليات أود نرغب في اعتبار الأود كأصدقائنا
    Tüm uygar gezegenlere, yüzlerce ve binlerce Ood ihraç ediyoruz. Open Subtitles (نقوم بتصدير مئات الآلاف من (الأود إلى كل الكواكب المتحضرة
    Oodlar ikinci bir beyinle doğuyorlar. Open Subtitles لقد وُلد الأود بعقل ثان مثل اللوزة الدماغية في الجسم البشري
    Bir tür enfeksiyon. Oodların göz renkleri değişiyor. - İçki ver. Open Subtitles نوع من العدوى عيون الأود تغير لونها حرفيا
    Normal bir Ood asla öldürmemeli, efendim. Ne verdin ona? Open Subtitles الأود الطبيعي لا يجب أن يقتل أبدا سيدي - ماذا وضعت ؟
    Ood zamanın içini görme yeteneği kazandı çünkü zaman kanıyor. Open Subtitles (الأود) إكتسبوا هذه القوة للرؤية عبر الوقت لأن الوقت ينزف
    - Şu Ood şeyi, Yeğen hala geliyor. Open Subtitles لقد كان "الأود" "ابن الأخ" و ما زال قادما
    Bay Halpen. Ben Dr. Ryder, Ood Yönetiminin yeni idarecisi. Kaç ölü var? Open Subtitles سيد (هابن) سيدي دكتور (رايدر) الرئيس الجديد لإدارة الأود
    Burada, Ood İşletmeleri'nde Oodları, sadık dostlarımız olarak görürüz. Open Subtitles هنا في أو إنها غرفة عمليات الأود (نحب أن نعتبر الـ(أود صديقنا الموثوق به
    Çünkü aslında, bir Ood, yansımamızdan başka nedir? Open Subtitles (لأنه و بصدق، ماذا يكون (الأود غير انعكاس لنا ؟
    Ood'unuz muyluysa siz de mutlu olursunuz. Open Subtitles إذا كان (الأود) خاصتك سعيدا فأنت ستكون سعيدا كذلك
    - Ood dağıtım merkezleri. Open Subtitles مراكز توزيع الأود
    Bay Halpen, Doktor'u buldum. Ood Dönüştürme bölümüne gidiyor. Ben de oraya gidiyorum. Open Subtitles سيد (هالبن)، لقد وجدت الدكتور "إنه يتجه إلى "مختبر تحويل الأود
    Ood aşısı, biyolojik bir bileşim içinde süspansiyon halindeydi, efendim. Open Subtitles - مركب بيولوجي لتطعيم الأود سيدي
    Şimdi de, Ood beyninin yakınında duruyorsun. Bay Halpen, duyabiliyor musun? Open Subtitles (و الآن أنت تقف قرب عقل الأود سيد (هالبن هل يمكنك سماعها ؟
    - Ood da nedir? - Onlar sadece Ood. Belki de tüm bu yakınsamalar Donna'nın bilinçaltına işliyordur. Open Subtitles إنهم فقط (الأود) ولكن كل شيء جزء من التقارب ، وربما لمس عقل (دونا) اللاوعي
    Gördüğünüz gibi, Oodlar hizmet etmekten mutlular. Onlara, yüksek standartlarda rahatlık sağlıyoruz. Open Subtitles كما ترون، (الأود) سعيدون بالخدمة و نحن نبقيهم في مرافق عالية المستوى
    Oodlar zararsızdırlar. Tamamen iyi huyludurlar. Open Subtitles مخلوقات (الأود) لا تؤذي إنهم غير خطيرين كليا
    Bayanlar ve Baylar... Tüm Oodlar konukseverlik merkezlerine. Open Subtitles آنساتي و سادتي فليذهب جميع (الأود) إلى محطات الضيافة من فضلكم
    Teşekkür ederiz, Doktor, Donna, Oodların dostu. Open Subtitles نشكركم دكتور دونا أصدقاء لجنس الأود
    Onları kurtaramayacak kadar meşguldüm. Oodların ölmesine izin vermeliydim. Open Subtitles مشغولا جدا لدرجة لم أستطع فيها إنقاذهم كان علي ترك (الأود) يموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more