aorta çok yakın, bu yüzden örnek almak ciddi riskler taşımakta. | Open Subtitles | إنه بالقرب من الأورطي الحصول على العينة محفوف بالمخاطر |
aorta çok yakın, bu yüzden örnek almak ciddi riskler taşımakta. | Open Subtitles | إنه بالقرب من الأورطي الحصول على العينة محفوف بالمخاطر |
Kalp atışı o kadar güçlüdür ki... vücudun en büyük atardamarı olan Aort kesildiğinde... kan iki metre yükseğe... fışkırır. | Open Subtitles | وهذهالدقاتمنالقوة, بحيث أنه إذا قُطع شريان الأورطي وهوأكبرالشرايين, ستندفع الدماء لمسافة ستةأقدام, |
Kalp atışı o kadar güçlüdür ki... vücudun en büyük atardamarı olan Aort kesildiğinde... kan iki metre yükseğe... fışkırır. | Open Subtitles | وهذهالدقاتمنالقوة, بحيث أنه إذا قُطع شريان الأورطي وهوأكبرالشرايين, ستندفع الدماء لمسافة ستةأقدام, |
Ama bu açıdan, Aortu kaybetmemiş gibi. | Open Subtitles | لكنمنهذهالزاوية, لا يمكن أنه لم يصب الأورطي |
Demir, göğüs duvarından geçmiş ve aortik arkı delmiş. | Open Subtitles | الرمح أخترق الحائط الصدري وتخلل من القوس الأورطي |
Ana atardamarı delinmiş, o yüzden anında ölmüş. | Open Subtitles | وقد ثقبت الشريان الأورطي لذا مات على الفور |
Akciğer toplardamarının yeri inen Aortun önünde fakat akciğerin arkasında. | Open Subtitles | يوجد في ... مقدمة الشريان الأورطي من ناحية مؤخرة الرئتين |
Şimdi, aorta kısmi bir kan akışını kesici kelepçe takmak istiyoruz. | Open Subtitles | الآن علينا أن نبدل المشبك المطبق جزئياً في الأورطي |
aorta ulaşmak için ensizyonu büyütmeliyim. | Open Subtitles | سيتوجب عليّ تكبير الشق لكي أصل إلى الأورطي |
Bir artere isabet etmiş. Kemik aorta zarar vermiş. | Open Subtitles | اللعنة، وجدت شرياناً يبدو وكأن هناك عظاماً مكسورة في الأورطي |
O zaman bile, aorta yırtılırsa çok geç kalmış olabiliriz. | Open Subtitles | وحتى عندها, إذا تمزق الأورطي فقط نكون متأخرين جداً |
Aort diseksiyonu olan birine trombolitik ilaç mı verdiniz? | Open Subtitles | تعطي هذا الدواء لمريض يعاني من نسيط ضعيف في الشريان الأورطي ؟ |
Aort diseksiyonu. 40 miligram Tenecteplase verdik | Open Subtitles | ضعف في انسجة الشريان الأورطي اعطيناه 40 ملجم تينستبلاس |
Kalbe bakın. Aort bile kopuk. | Open Subtitles | إنظر إلى القلب الشريان الأورطي لا يستقيم |
Şimdilik söyleyebileceğim, kurşun yakın mesafeden önden girmiş,.. ...muhtemelen Aortu delip geçmiş ve arkaya saplanmış. | Open Subtitles | دخل من الأمام وربما عبر الشريان الأورطي وأستقر في الظهر |
Burada anahtar, Aortu, o kan kaybından ölmeden dikmek. | Open Subtitles | مفتاح العملية هو تقطيب الشريان الأورطي قبل أنّ ينزف. |
Bu sabah, Horner sendromuyla hasta geldiğinde aortik diseksiyondan şüphelenen bir tek bendim. | Open Subtitles | هذا الصباح عندما اتى ذلك الرجل بمتلازمة القرن انا الوحيدة الذتي شكَت في قرار الشريان الأورطي |
Triküspid yetersizliği ile aortik ve mitral stenozum var. | Open Subtitles | أنا مصاب بضيق في الأورطي و ضيق المترالي |
Ana damarı bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني إيجاد الشريان الأورطي هنا بالظبط |
Motorlu taşıt kazasından sonra Ana atardamarı yırtılan 16 yaşında kız. | Open Subtitles | في الـ16 من عمرها مصابة بتمزق في الشريان الأورطي بسبب حادث سيارة |
Aortun yakın ve uzak uçlarından kıstıracağım. | Open Subtitles | سأصل الشريان الأورطي و القاصي بالقرب من الشق |