Tabi ki Avrupalılar tostu tavada yaparken, ve çoğu öğrenci ateşte yapar. | TED | بينما يقوم الكثير من الأوروبيين بتسخين الخبز بالمقلاة، بالطبع، ويحمّص الكثير من الطلاب الخبز بالنار. |
İş gücüne olan yoğun talebi karşılamak için de Avrupalılar Afrika'ya bel bağladı. | TED | و لتلبية الطلب الكبير على العمالة نظر الأوروبيين إلى أفريقيا |
Binlerce Avrupalı siyaset hakkında tartışmak için bir yabancıyla buluştu. | TED | التقى آلاف الأوروبيين بأشخاصٍ لا يعرفونهم ليتناقشوا في أمور السياسة. |
Evet, Avrupalı pislik vampirler şehri berbat etmeyi bitirene kadar sadece. | Open Subtitles | أجل ريثما يقوم مصاصو الدماء الأوروبيين الحقراء بعملهم الحقير في المدينة. |
Osmanlılar şüphesiz, Avrupalıların hayal gücü üzerinde birçok etki bırakmışlardır. | Open Subtitles | وقد كان للعثمانيون تأثير قوى له وقعه على خيال الأوروبيين |
Hayır bu ırkçılık. Doğu Avrupalılara karşı lanet bir ırkçı olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تكوني عنصرية ضد الشرق الأوروبيين |
İtalyanlar, biliyoruz ki genelde diğer Avrupalılarla ya da Türklerle çalışır. | Open Subtitles | الإيطاليين نعرف أنهم غالباً ما يتعاملوا مع الأوروبيين الآخرين أو مع الأتراك |
Bir asır önce, 1917'de, Avrupalılar birbirlerini milyonlarca kez öldürüyordu. | TED | في القرن الماضي وفي عام 1917 كان الأوروبيين يقتلون بعضهم البعض بالملايين |
Bu dini savaşlarda, Avrupalılar, "Kutsal Hristiyan Toprakları" olarak gördükleri bölgeyi almak istiyordu. | TED | في هذه السلسلة من الحروب الدينيّة، شكّل الأوروبيين حملات للاستيلاء على ما يعتبرونه الأرض المسيحيّة المقدسة. |
Avrupalılar banyoya gidiyor değil mi? | Open Subtitles | الأوروبيين الذهاب الى الحمام، أليس كذلك؟ |
Avrupalılar hep kaybediyordu, kaybediyordu ve kaybediyordu, ve bu olay Avrupa'da, yeni bir günün doğması demekti. | Open Subtitles | بعد سنوات وسنوات من هزيمة الأوروبيين وكان هذا فجر يوم جديد بالنسبة لأوروبا |
Siz Avrupalılar, monarşinin yasını tutan demokratlarsınız. | Open Subtitles | أنتم الأوروبيين الديمقراطيين تقيمون حداداً على النظام الملكي |
Çingenelerin Avrupalılar tarafından böyle görülmesi büyük bir sorun. | Open Subtitles | هذه هي المشكلة في كيف يرى الأوروبيين الشعب الغجري |
Sorunlardan biri: Arapça'da Avrupalı bir gırtlağın çok fazla pratik yapmadan çıkaramayacağı bazı sesler var. | TED | إحداها كان أن هناك بعض الأصوات في العربية لا تستطيع حناجر الأوروبيين النطق بها بدون تدريب مكثف. |
Suriye ve Irak'ta binlerce Avrupalı askerimiz var. Bu sorunu sadece Suriyelilerin girmesine izin vermeyerek çözemezsiniz. | TED | لدينا الآلاف والآلاف من المقاتلين الأوروبيين بسوريا والعراق، إذن لا يتم حلّ هذه القضة بمجرد منع السوريين من الدخول. |
Sadece, sahilde Avrupalı arkadaşlarımla yalnız dolaştığım için fahişe muamelesi bile gördüm. | TED | وعوملت أيضاً على انني بائعة هوى فقط لأنني كنت امشي وحدي على الشاطئ مع أصدقائي الأوروبيين. |
Mauch, onun ayak izini takip eden onlarca Avrupalı gibi şehri kimin inşa etmiş olabileceğine kafa yordu. | TED | ماوخ، مثل عشرات الأوروبيين الذين ساروا على نهجه خمنوا من قام ببناء المدينة. |
Ve oldukça eminim ki, tarihimizi hor gören bu Avrupalı fikir adamları esasında geleneklerimizi biliyorlardı. | TED | وأنا متأكد للغاية أن هؤلاء المفكرين الأوروبيين الذين ألقوا بظلالهم على تاريخنا، يعرفون جيدًا تقاليدنا. |
Bugün, örneğin, Avrupalıların dörtte birinden azı kendi kişisel bilgilerinin korunması açısından online firmalara güvenmektedir. | TED | على سبيل المثال، حالياً، أقل من ربع الأوروبيين هم من يثقون أن التعاملات على الانترنت، تحمي معلوماتهم الشخصية |
Amerika, Avrupalılara çok tanıdık gelen ve komik bir şekilde, savaşa doğru gidiyordu. | Open Subtitles | ...فى أعين الأوروبيين ...كانت أحتياطات أمريكا لدخول الحرب... مثيره للسخريه و مألوفه فى ذات الوقت... |
Avrupalılarla konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتحدث إلى الأوروبيين. |
Kanayan Macaristan Krallığı Hıristiyan Avrupa'sını, kafirlere karşı koruyan son kale konumuna düşmüştü. | Open Subtitles | المملكة الهنغارية الدامية أصبحت هى الحصن الأخير الذى يحمى المسيحيين الأوروبيين من الكفرة |
Marshall yardım önerdi ve Avrupalıları cevap vermesi için davet etti. | Open Subtitles | اقترح مارشال إمداد أوروبا بالمساعدات على نطاق واسع ودعا الأوروبيين إلى الرد |