Bunun, unutup gitmemi gerektiren zamanlardan biri olduğunu biliyorum ama yine de neler olduğunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا أحد الأوقات التي عليّ فيها ترك الأمور تسير لكني أريد معرفة ما يحدث |
Neler olduğu hakkında fikrimin olmadığı zamanlardan biri. | Open Subtitles | هذا أحد الأوقات التي لا يكون لدي أي فكره عما يجري |
tatlım, bu babanın seni yanına alamadığı zamanlardan biri. | Open Subtitles | عزيزتي أنها واحده من تلك الأوقات التي لا يستطيع والدك أخذك معه |
Seninle geçirdiğim zaman bana halletmem gereken şeyleri hallettirdiği için çok önemliydi. | Open Subtitles | الأوقات التي أمضيتها معك كانت جوهرية لمساعدتي في تجاوز كل المحن التي واجهتني |
Yatağının yanına oturup her zaman bana yardımcı olduğunu ve benim için, hepimiz için bulunduğunu düşündüm. | Open Subtitles | جلست بجانب سريرها وفكرت في كل الأوقات التي ساعدتني بها وكانت هناك من أجلي |
Bu büyük ihtimalle ikimizin yararı için konuşmamam gereken zamanlardan birisi. | Open Subtitles | هذا ربما أحدى الأوقات التي لا يجب أن أستمر بالتحدث .. من أجلنا جميعاً |
Bu keşke Hulk'u daha iyi tanısaydım dediğim zamanlardan biri. | Open Subtitles | هذه أحدى تلك الأوقات التي تمنيت بأنني أعرف (هلك) بشكل أفضل |
Duygusal, çıkarcı ve beş para etmez bir anne hakkında ve bunca zaman bana ihanet etmişti. | Open Subtitles | إنه عن أمي المتلاعبه عاطفياً وكل الأوقات التي خانتني فيها |
Ve sizi Max'e karşı savunduğum her zaman bana bağırmaması için ama çok bağırırdı şöyle diyorum: "O kadar kötü değil. | Open Subtitles | وكلّ الأوقات التي دافعتُ عنكِ أمام (ماكس)، وليس لجعل الأمر عنّي لكنّه كان كثيرًا. |