| hayatımda ilk defa oğlumun beni bir katil olarak göreceği düşüncesi geçti aklımdan. | TED | تلك كانت المرة الأولى في حياتي التي قمت فيها بالتفكير في حقيقة أن ابني سوف يراني كقاتل. |
| Bu benim ilk gezim, hayatımda ilk defa Gazze duvarları dışına çıktım. | TED | هذه هي رحلتي الأولى، فللمرة الأولى في حياتي أكون خارج أسوارغزة ، |
| Kenarda dikilip şunu düşündüm: "Bazen birini gerçekten sevdiğini göstermenin tek yolu; onun gitmesine izin vermektir. Buna hayatımda ilk kez şahit olmuştum. | TED | كنت أقف هناك وأفكر لقد كانت المرة الأولى في حياتي شهدت أنه يمكنك أن تشعر شخصاً ما بحبك الكلي عندما تتركهم يذهبون. |
| Ama hayatım boyunca ilk kez kendi dertlerimi unuttum. | Open Subtitles | وكانت المرة الأولى في حياتي التي أنسى مشاكلي الخاصة |
| Çünkü bugün hayatım boyunca ilk kez karşınızda çırılçıplak duruyorum. | Open Subtitles | لأن اليوم وللمرة الأولى في حياتي أقف أمامكم عارياً |
| Tuhaf olduğunu düşünebilirsin ama hayatımda ilk defa kendimi bu kadar iyi hissettim. | Open Subtitles | قد تعتقد أنه غريب لكنها هي المرة الأولى في حياتي اشعر فيها بأني على حق |
| hayatımda ilk defa tatile çıkma fırsatım doğmuş, sen izin vermiyorsun. | Open Subtitles | الفرصة الأولى في حياتي لاخذ عطلة وأنت لن تتركني آخذها |
| hayatımda ilk kez... Nasıl olduğunu bilirsin? | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي هل تعرف هذا الإحساس؟ |
| hayatımda ilk defa, her şey şu anki haliyle kesinlikle mükemmel. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي ..كل شئ مثالي جداً كما يفترض أن تكون |
| Bense, hayatımda ilk kez, inandığım birşeyin parçasıyım. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي المهنية أنا جزء من شيء أؤمن به |
| hayatımda ilk defa kendimi önemli birisi gibi hissettim. | Open Subtitles | للمرّة الأولى في حياتي أشعر أنّي ذو قيمة |
| Ve hayatımda ilk defa geleceğim adına mazeret uydurabilecek durumda değilim. | Open Subtitles | و للمرة الأولى في حياتي لا أملك أعذاراً لمستقبلي |
| hayatımda ilk defa Sakura-chan tarafından nazikce davranıldım. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى في حياتي كلها التي تعاملني فيها ساكورا بهذا اللطف |
| Ve sanırım onunla olmak hayatımda ilk defa beni güvende hissettirdi. | Open Subtitles | وأعتقد بأن تلك المرة الأولى في حياتي والتي أشعر فعلاً فيها بالأمان |
| hayatımda ilk defa bir erkek draması yok. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي لدي, مثل, لا فتى درامي |
| Ama hayatımda ilk defa gerçekten sevdiğim birini buldum. | Open Subtitles | لكن للمرة الأولى في حياتي وجدت شخصا ، احبه حقا. |
| Saf yanlızlığın olduğu o karanlık yerde hayatım boyunca ilk kez onun sevgisini hissetttim. | Open Subtitles | وكان في تلك الظلمة الذي شعرت بحبه للمرة الأولى في حياتي. |