"الأوليتين" - Translation from Arabic to Turkish

    • İlk iki
        
    İlk iki madde tüm ilgiyi çeker, bilirsiniz... konuşma özgürlüğü, din özgürlüğü, silah mevzusu, ama 5. Open Subtitles الفَقرَتين الأوليتين تَتعلقان بالصحافَة، تعلَمون، حُريَة التَعبير حُريَة الأديان، و ذلكَ الشيء عَن السِلاح
    İlk iki kurbanın yeni adreslerini aldım. Open Subtitles لقد حصلت على العناوين الجديده للضحيتين الأوليتين
    - Öyle mi? - Evet. İlk iki kurban uzak mesafeden vurulmuş kimlikleri alınmış. Open Subtitles أجل، تمّ إصابة الضحيتين الأوليتين من مسافة بعيدة
    İlk iki davadaki, olası birkaç şüpheli buldum. Open Subtitles وجدتُ عدداً قليلاً من الشهود المُحتملين في القضيتين الأوليتين.
    O zamana kadar ilk iki uçağın yakıtı biter. Open Subtitles بحلول ذلك الوقت، فإنّ الطائرتين الأوليتين سينفذ منهما الوقود.
    İlk iki çalışmayı yapan doktoru aradım ve ona: "Hey, bence Andre Waters'la da çalışmalısın." TED قررت الإستعانة بنفس الطبيب الشرعي الذي فحص الحالتين الأوليتين. "مرحبًا، أعتقد أنك يجب أن تفحص جثة أندريه واترز."
    Fakat şöyle bir sorun var: İlk iki vaka benim çalıştığım ülkede ölmüştü ve ben de işimin bir parçası olarak çalışabilmiştim. TED "في الحالتين الأوليتين كان في موطني حيث أعيش،" "وكنت أستطيع فحصها كجزء من عملي."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more