İlişki bitti diye cinayet işleyen ilk kişi sen olmazsın. | Open Subtitles | لن تكوني الشخص الأول الذي يقتل لأنّ علاقة قد إنتهت. |
Tesadüfen onları bulan ilk kişi oldu. | TED | لقد كان بالمصادفة الشخص الأول الذي يضبط موجتهم. |
Yirmili yaşlara geldiğinde Newton gökkuşağının gizemini çözen ilk kişi oldu. | Open Subtitles | و بمرور الوقت عندما كان في العشرينات اصبح نيوتن الشخص الأول الذي يحل لغز قوس قزح |
Ve size göstereceğim ilk davranış, yapraklarına dokunduğumda, yukarı doğru kıvrıldığını göreceksiniz. | TED | والسلوك الأول الذي سأريكم هو عندما ألمس الأوراق هنا، سترون أن الأوراق تميل إلى الكرمشة. |
Şimdi size göstereceğim ilk örnek, Parkinson hastası ve Parkinson hastalısı olan bu bayanın beyninde bu elektrodlardan var ve size göstereceğim şey elekrodlar kapalıyken onda Parkinson semptomlarının olduğu ve şimdi elektrotları açıyoruz. | TED | الآن المثال الأول الذي أريد أن أريكم إياه هو مريضة بمرض الباركنسون و هذه السيدة لديها مرض الباركنسون و لديها هذه الأقطاب في دماغها و سوف أريكم حالتها عندما تكون الأقطاب مطفأة و تبدو عليها أعراض الباركنسون و عندما نشغلها |
İlk olarak, normal olan solucanları ... ... genç bir yetişkin olduğunu ... ... zamanı göreceksiniz ... | TED | فالشيء الأول الذي سوف تُشاهدونه هو الدودة الطبيعية عندما تكون في سن طالب الجامعة,بالغ صغير. |
Gerçekten önemsediğim ilk kişi sendin. | Open Subtitles | أنت كنت الشخص الأول الذي منحني مشاعر الحب |
Bunu deneyen ilk kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لست أنت الشخص الأول الذي يحاول شيئاً ما كهذا |
Evet, ama yanında olmanı isteyeceğin ilk kişi ben değilim. | Open Subtitles | من المؤكد أنني لستُ الشخص الأول الذي تريد صحبته |
Buna benzer bir şeyi düşünen ilk kişi değilsin. | Open Subtitles | انك لست الشخص الأول الذي يفكر بهذا المنوال |
Dinle, ters bir şeyler olursa söyleyeceğim ilk kişi sensin. | Open Subtitles | اسمعي, إذا كان هناك شيئاً ،خطيراً يحدث فإنكِ ستكونين الشخص الأول الذي أخبره عنه |
Mezardan çıktığını gördüğün ilk kişi o muydu? | Open Subtitles | هل ذلك هو الشخص الأول الذي رأيته يقوم من قبرة ؟ |
Kardeşim, bir pazarlıkta rakam söyleyen ilk kişi olmamalısın. | Open Subtitles | ـ يا اخي، في المفاوضة لا تكّن الرجل الأول الذي يذكر رقمًا |
Size göstereceğim ilk şey, üç ila beş yaşları arasındaki bir değişiklik; çocuklar başkasının kendilerininkinden farklı inançlara sahip olabileceğini anlamayı öğrendiklerinde. | TED | الشيء الأول الذي سأوضحه لكم هو تغيير بين سنْ الثالثة و الخامسة ، بينما يتعلّم الأطفال الفهم أنّه يمكن أن يكون لدى شخص ما معتقدات مختلفة عن خاصته . |
Siyaseti düşünürken ilk olarak aklınızda bulundurmanız gereken şey, bizlerin bir kabileye ait olduğumuzdur. | TED | لذلك فالشيء الأول الذي عليكم أن تضعونه في إعتباركم دائمًا عندما تفكرون حول السياسية هو أننا قبائل. |
İlk olarak, bir kamyon bulmanızı istiyorum. Büyük bir kamyon. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي أريد منك أن تفعله هو إحضار شاحنة ، شاحنة كبيرة |
Savaştan sonra kendilerini ilk olarak toplamaya karar verdiklerinde yöntemleri ücretsiz sağlık hizmeti oldu. | Open Subtitles | والطريق الأول الذي قرروا ليتحدوا سوية بعد الحرب كان أن يزود عناية طبية مجانية لكل شخص |