| Uçuş millerimle alabileceğim müsait bir birinci sınıf bilet var mı diye merak ediyordum. | Open Subtitles | مرحباً كنتُ أتساءل إن كان ثمّة مقعد بالدرجة الأوّلى شاغر يمكنني استخدام رصيدي للإرتقاء إليها |
| Uçuş millerimle alabileceğim müsait bir birinci sınıf bilet var mı diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتساءل إن كان ثمّة مقعد بالدرجة الأوّلى شاغر يمكنني استخدام رصيدي للإرتقاء إليها |
| Sakin olun çocuklar. birinci sınıflardan biri yapmış olmalı. | Open Subtitles | اهدأوا يا رفاق ، لابدّ وأنّـهم طلاب السنة الأوّلى يعبثون بالجوار. |
| Sakin olun çocuklar. birinci sınıflardan biri yapmış olmalı. | Open Subtitles | إهدأوا يا رفاق ، لابدّ وأنـّهم طلاب السـّنة الأوّلى يعبثون بالجوار. |
| Madalyalar, ödüller. Herkes birinci. Birincilik ödülünü kazandım. | Open Subtitles | ،ميداليات، كؤوس والجميع فائز لقد فُزت بالجائزة الأوّلى |
| Ama bunlar birinci Lig maaşları. | Open Subtitles | ولكن هذه أجور فرق أقسام الدرجة الأوّلى |
| Spenser, Paris'e iki tane birinci sınıf uçak bileti almış. | Open Subtitles | يبدو أنّ (سبنسير) اشترى تذكرتين من الدرجة الأوّلى إلى "باريس" |
| birinci sınıf, dört koltuk. | Open Subtitles | أربع مقاعد بالدرجة الأوّلى. |
| Sheldon, bak, birinci seviye tahliyeyle üçüncü seviye tahliye arasında büyük fark var. | Open Subtitles | أسمع يا (شالدون)، هنالك إختلاف بين الإخلاء من المستوى الأوّلى والمستوى الثانيّة -يجب أن نجري اتصالاً |