"الإثم" - Translation from Arabic to Turkish

    • günah
        
    • günahı
        
    • günahtır
        
    • suçluluk
        
    • günahın
        
    Bugün kardeşlerimi önünde günah çıkarttım ve günah işlemeyeceğime söz verdim. Open Subtitles اعترفتُ اليَوم للرَب أمامَ أُخوَتي و وعدتُ بعدَمِ الإثم بعدَ الآن
    Ve onlar her türlü günah ve kötülükle doldu. Open Subtitles و غرقوا فى الظلم و الإثم و الأعمال الدنيئة
    Eğer tanrının bağışlamasını istiyorsan, gerçekten üzgün olmalısın, ve tekrar aynı günahı işlemeyeceğine dair söz vermelisin. Open Subtitles إن كنتي تريدين مغفرة الله فيجب أن تكوني نادمة حقاً على فعلتك و يجب أن تعدي بألا ترتكبي هذا الإثم ثانيةً
    günahı Tanrı yarattı onun merhametine sığınırız Open Subtitles الرب خَلقَ الإثم لكي نَعرف رحمته
    Nedensiz yere öldürmekte günahtır Peder. Open Subtitles من الإثم القتل بلا سبب. أبتاه , لقد جعلوني آثما.
    - Bugün çalışmak günahtır! Open Subtitles من الإثم العملُ اليوم
    Fakat bütün hayatımı suçluluk içinde yaşamama izin verme Open Subtitles لكن لا تجعلني أعيش في الإثم لبقية حياتي
    - "günahın oğlu ona kötülük etmek için daha güçlü ol." Open Subtitles جرد العدو من قوته وسيطرته عليها وامنع ابن الإثم من إيذائها
    Ve onlar her türlü günah ve kötülükle doldu. Open Subtitles و غرقوا فى الظلم و الإثم و الأعمال الدنيئة
    Ah, dindarlar şehri, aklımız fikrimiz günah. Open Subtitles أوه مدينة التقوى، أفكارنا تقودنا بخطي ثابتة نحو الإثم
    Biz buna sadece eğlence için yaptım diyelim günah işleme heyecanı için ve sevgili patroniçemi boynuzlamak için yaptım diyelim. Open Subtitles لا، حقا لنفترض أنني فعلت كل هذا انطلاقا من الشعور بالواجب لإثارة من الإثم
    Tanrı, günah içinde yüzenlerin etlerini dağlayıp damgalayarak ahlaksız kafirlere ıstırabı tattırarak öfkesini onların üzerine bir ateş gibi saçtı. Open Subtitles وفى غضبه الشديد سكب إنتقامه خارجاً مثل النار ، معذباً الفاسقين . حارقاً لحوم أولئك الذين يعيشون فى الإثم
    İnanıyorum ki, sizin gözünüzde günah işledim ama Tanrı'nın da sizin gözünüzle baktığını kim bilebilir? Open Subtitles ، أعتقد أني إرتكبت الإثم في عينيك لكن من يعلم إن كان الرب يشاركك الرأي؟
    Ama suçlusu olduğum günah için bana bir bağışlama sunabileceğinizden emin değilim. Open Subtitles لكن الإثم الذي أن مذنبة به, لا أظن بأنك ستعرض عليّ المغفرة به.
    Ancak bir günaha yardım ediyor, günahı kışkırtıyor gibi hissediyorum. Open Subtitles ولكنني أشعر أنني أساعد وأحرض على الإثم
    Kutsal su doğuştan var olan günahı alır götürür. Open Subtitles "الماء المقدّسة" تزيل الإثم الأصلي.
    Bütün günahı ben üstleniyorum. Open Subtitles أنا سوف آخذ جميع الإثم.
    - Asıl çalışmamak günahtır! Open Subtitles من الإثم أن لا تعمل
    Yemeği ziyan etmek günahtır. Open Subtitles من الإثم أن تهدر الطعام
    Merak ediyorum, Rebecca Jones'u kaybetmek Hennry Mills hakkında duyduğun suçluluk hissinin birazını geri mi getirdi? Open Subtitles أتسائل إن كان فقدان (ربيكا جونز) أعاد القليل من مشاعر الإثم تلك التي اعترتك بشأن موت (هنري ميلز)
    Benim ona yaptığım ve suçluluk... Open Subtitles ...و الإثم
    Aşk ve kadınlarla ilgili konularda günahın varlığını inkar etmiyorum. Open Subtitles في مسائل الحب و النساء لا أؤمن بوجود الإثم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more