"الإجهاض" - Translation from Arabic to Turkish

• Düşük
• Kürtajdan
• Kürtajı
• kürtajla
• - Kürtaj
• yasal
• düşüğü
• düşürme
• kürtajın
• aldırmak
• kürtaja
• kürtaj karşıtı
• kürtaj yanlısı
• kürtaj olduğum

Tek söylediğim Düşük yaptırmayı istemediğimdi.
كل ماقلتة كان أنا لاأريد أن أجري عملية الإجهاض

Tüm bu saçmalıklardan sonra, dava, temyiz, yaptığım Düşük, gitmeye hazırım.
بعدَ كُلِ هذا الهُراء، المُحاكمَة، الاستئناف، الإجهاض أنا مُستَعِدَة للذهاب

Daha sonra Kürtajdan pişman olacağımdan endişelendim.
كنت قلقة أني قد أندم إذا قمت بعملية الإجهاض.

Çünkü Amerikanın çoğunluğu gerçekle yüzleşmek zorunda kalmazsa yalnızca Kürtajı destekler,
لأن غالبية الأميركيين يدعمون الإجهاض إذا لم يكن عليهم مواجهة واقع

Benden büyük kardeşlerimin söylediği her şeye inansaydım kürtajla alınamamış bir bebek olduğumu düşünüyor olurdum hâlâ.
حسنا, لو صدقت كل شئ يخبرني به إخواني سأعتقد أني فاشلة الإجهاض

- Kürtaj günahtır. - Sen Cumhuriyetçisin. Böyle söylemen gerek.
الإجهاض خطيئة - أنت جمهوري عليك أن تقول ذلك -

Düşük yapmamak için düzenli beslenmek şart, unutmayın.
لتجنب الإجهاض وجبات الطعام يجب أنْ تُؤكل بإنتظام

Düşük yapmasına yorumda bulundun.
عندما علّقت على الإجهاض اللعين لذلك فصلها

Düşük yapan kadınlara yardım etmek için bu grup davasını istiyor olabilir miyim sence?
أظن أن ذلك هو السبب الذي دفعني إلى المساعدة لإقامة دعوى قضائية جماعية لمصلحة محموعة من النساء اللواتي عانين من الإجهاض

Dedi ki bazen geç dönem fetüs Kürtajdan kurtulurmuş ve bebeği doğduktan sonra öldürürmüş.
قالت أنه في بعض الأحيان ان الجنين المتأخر سينجو من الإجهاض وأنها تقتله بعد ولادته

Kürtajdan kazandığım para olmasaydı, çocuklarımın her gün yiyeceği böyle bir şeydi.
من دون نقود الإجهاض هذا ما كان ليأكله أطفالي

Kürtajdan sonra ayrıImışlar.
أنهت كلومان العلاقة معه بعد شهرين من الإجهاض من سيساعد الأب؟

- Bu ne demek? - Kürtajı ödemek için çantasında 100 dolar var.
ـ ماذا تعني ـ أنها تملك 100 دولار لعملية الإجهاض

Elinden gelse, Kürtajı tamamen yasaklardı.
لو كان بإمكانها حقاً، لمنعت الإجهاض تماماً.

Kızı iade etmeyeceğim. Kürtajı da kesinlikle yasaklamayacağım.
لن أسلم الفتاة وبالتأكيد لن أٌُحرم الإجهاض

İnsanlık nerede kaldı? Eğer kürtajla alınmış olsaydı...
أين تعتقدون الشخصية ذهبت عندما يتم الإجهاض

Efendim, kitabınızda kürtajla ilgili bir şey yazmamış mıydınız?
سيدتي, ألم تكتبي شيئاً عن الإجهاض في كتابك ؟

- Kürtaj hayatını etkileyebilir.
- هذا الإجهاض كان سيأثر عليها طيلة حياتها

üçüncü dönemde düşürmenin yasal olmadığını biliyorum, kırkıncı dönem hakkında bir bilgim yok.
كل ما أعرفه هو أنّ الإجهاض في الفصل الثالث غير شرعي لا أعرف شيئاً عن الفصل الأربعين

O zaman bu düşüğü unutacaksın başka bir bebeğimiz olacak.
و ستنسين كل شيء عن هذا الإجهاض العرضي و سنُرزق بطفل أخر و سنواصل حياتنا سوياً

Çocuk düşürme yasasının değişmesini istememin nedeni bu.
لهذا السبب أظنّ أنه يجب تغيير قوانين الإجهاض

Ama Polly bana çok özel bir hediye vermişti: yalnız olmadığım bilgisi ve kürtajın konuşabileceğimiz bir konu olduğu gerçeği.
لكن بولي أعطتني هدية مميزة جدا: لقد أخبرتني أنني لستُ الوحيدة ومن ثم أدركت، أن عملية الإجهاض أمرٌ يمكننا التحدث عنه

"Çocuk aldırmak İsteyen Kadın" Nasıl buldunuz?
لوحة ــ الفتاة المصرة على الإجهاض ــ ما الذي كنت تعتقدينه ؟

Onu kürtaja ikna edemezsen intihar etmesine yardım ediyorsun demektir.
إن تركت تلك المرأة ترفض الإجهاض فأنتِ تساعدينها على الانتحار

Amerika'da dini aşırıcılık, beyaz, kürtaj karşıtı, Hristiyan bir aşırıcının Colorado Springs'deki Aile Planlaması Derneğine girip üç kişiyi öldürmesi gibi görünüyor.
في أمريكا، التطرف الديني يبدو كمسيحي متطرف ضد الإجهاض يتجه نحو منظمة تنظيم الأسرة في كورولادو سبرنغ ويقتل ثلاثة أشخاص.

kürtaj yanlısı olmadığın sürece başka hiçbir şeyin anlamı olmaz.
لا جدوى من هذا كله إلا إذا ناصرتِ الحق في الإجهاض

Yirmili yaşlarım... iki kürtaj olduğum seks içerikli uzun bir sandalye kapmaca oyunuydu.
بلدي 20s، الإجهاض اثنين، واحد طويل لعبة الكراسي الموسيقية اللعنة.