suçlu bulunması için 3'te 2'lik çoğunluğun sağlanması gerekir ve sonucunda tüm yetkileri elinden alınır. | TED | وتتطلب الإدانة أغلبية مطلقة من الثلثين وتكون النتيجة إزاحة تلقائية من السلطة. |
Belki bu biraz sıra dışı gibi gelebilir ama ya gerçek suçlu Forster gibi hareket edip, olayı aynen... onun gibi yaptıysa ve üzerindeki suçlu damgasını kaldırmak içinse? | Open Subtitles | هذا ربما مزور , و لكن ماذا لو كان المنحرف عمل مع فورستر ؟ و أراد أن يلقي الشبهات على حكم الإدانة |
Ve eğer mahkumiyet kararı doğru değilse, o genç adamlar özgür kalacaklar. | Open Subtitles | وإن كانت كذلك، وكانت الإدانة لا تصمد دونها فسيطلق سراح أولئك الفتية |
Yanlış bir şey yaparsa hüküm giymesi çok kolay olur. | Open Subtitles | لو هناك شيء يثير الشبهات فهو أنه ..قد يختصر الأجراءات ليحصل على الإدانة |
Başsavcı, onun sistematik bir şekilde kanıtları saklayarak mahkûmiyet aldırdığı hakkındaki iddiaları araştırıyor. | Open Subtitles | النائب العام يحقق في مزاعم أنه يقوم بإخفاء أدلة بإنتظام للحصول على الإدانة |
Tıpkı ceza mahkemesindeki gibi, yalnızca davayı açan yasal bir suçlamadır. Sonunda kişi ya mahkum edilir ya da aklanır. | TED | مثل الإدانة في المحكمة الجنائية، إنه مجرد إتهام رسمي يؤدي إلى محاكمة، والذي قد ينتهي إما بإدانة أو براءة. |
- Ben mahkûm etmek istedim ama kanıt yoktu. | Open Subtitles | لقد أردت الإدانة ولكن الأدلة لم تكن موجودة. |
Jüri 5 saatlik görüşme sonunda Kanal 8'den CJ Nicholas'ı suçlu bulduğuna dair kararını açıkladı. | Open Subtitles | استغرق أقل من خمس ساعات من قبل هيئة المحلفين للتوصل لقرار الإدانة بمحاكمة القاتل مذيع القناة الثامنة |
Bence aklî melekelerini kullanmaktan uzak olduğunu söylemek, yanlış olmaz. suçlu bu olabilir. | Open Subtitles | أظن أن من الجائز أن أقول حكم القاضى قد صدر يُمكن أن يكون الحكم بتقرير الإدانة. |
Jürinin suçlu bulması sadece 52 dakika sürdü. | Open Subtitles | أخذ الأمر من لجنة القضاة 52 دقيقة ليعودوا بصدور حكم الإدانة. |
- ...ama suçlu kararı üzerine. - Eğer bunu mesele haline getirirsek, | Open Subtitles | بل على حكم عدم الإدانة - إذا جعلناها مشكلة فستصبح قصة - |
Belki de ırk yüzünden mahkumiyet kararı verilmesi için baskı olduğunu düşündüğünü söylemiş. | Open Subtitles | قال بِأنه يعتقد أنه كان هناك ضغط من أجل الإدانة ربما حتى دافع بسبب العِرق |
Eğer kanıtlarlarsa, ve eğer mahkumiyet kararı doğru değilse, o genç adamlar özgür kalacaklar. | Open Subtitles | وإن كانت كذلك وكانت الإدانة لا تصمد دونها فسيطلق سراح أولئك الفتية |
Problem şu ki, yargıç son bulduklarınıza göre, mahkumiyet kararlarını bozarsa üçü de serbest kalmış olur. | Open Subtitles | المشكلة هي: إن دحض القاضي الإدانة بناءً على ما اكتشفته فسيطلق سراح ثلاثتهم |
Ve verilen hüküm, mahkûmiyete verilen cezadaki sertlik, aşırı derecede zalimce veya | Open Subtitles | و الحُكم، نظراً لشِدةِ الإدانة لا يبدو أنهُ كانَ جائراً بشكلٍ غيرِ مُستحَق |
Bak, hüküm giymek, baro sınavlarına girmemize engel değil. | Open Subtitles | أنظري ، الإدانة بإرتكاب جناية لن تمنعنا من الجلوس في حانة |
Hâlihazırda şartlı tahliye edilmiş biri için mahkûmiyet sonrası muafiyeti mi? | Open Subtitles | الإغاثة بعد الإدانة ل شخص بالفعل تحت المراقبة؟ |
Sonunda yargılanıp mahkum olmuş. | Open Subtitles | وفي النهاية تمّت محاكمته وثبتت عليه الإدانة. |
Sen de %95 mahkûm etme oranını düşürmek istemedin. | Open Subtitles | -إذا أنت لم ترد أن تعرض 95% من نسبة الإدانة للخطر |
Onlara tek gereken bir isim bu da, üçüncü suç. | Open Subtitles | .. وكلّ ما يحتاجونه اسم لتحصل على الإدانة الثالثة |
Bu evrensel kınama "Bolton Doktrini" adı verilecek olan nükleer gücün caydırıcı kullanıma yönelik. | Open Subtitles | هذه الإدانة العالمية لما سيطلق عليه مبدأ بولتون للإستخدام المسبق للقوة النووية |
ve sanık suçludur kararı hem arzu edilen hem de, benim fikrime göre, adil olacak tek yol. | Open Subtitles | و حكم الإدانة هو الشيء المطلوب من وجهة نظري الطريقة الوحيدة فقط |
Mahkumiyetin İspatı Birimi bırakın direk B.S.'nın davasını soruşturmayı, onun görev süresinde sonuçlanmış davaları bile inceleyemez. | Open Subtitles | وحدات نزاهة الإدانة لا يحققون عادة في قضايا عمل عليها المدعي العام الحالي |
mahkumiyetten 5 yıl sonra, ailesi delilleri tekrar inceletip masum olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | بعد 5 سنين من الإدانة أعادت عائلته فحص دليل مما أثبت براءته |
O zaman mahkumiyete en yakın şey bu. | Open Subtitles | إذاً ، إنها أفضل خطوة تالية . للحصول على الإدانة |