Topluma rezil olma ve şantaj arasında kalınca şantajı seçtim ve bu konuyu kapatmasını istedim. | Open Subtitles | بين الإذلال العلني والإبتزاز، إخترتُ الإبتزاز، وأخبرتُه أن يجعل الأمر يختفي تماماً |
Peki bu aşağılama işini nasıl planladınız? | Open Subtitles | وكيف أستطعت الوصول إلى ذلك الإذلال يا سيدى ؟ |
Eylemlerine ilk ve son kez yanıt vermenin getirdiği aşağılanmayı mı? | Open Subtitles | الإذلال من أجل الإجابة على أفعاله مرة وللأبد؟ |
Bireysel çıkar. Acı çekme endişesi onu bu utanç verici numaraya itti. | Open Subtitles | الخوف من الألم الجسدي يُجبره على هذا الإذلال النفسي |
Yakın zamanlarda kovulma ya da terfi kaybetme gibi... bir Aşağılanma yaşamış olabilir. | Open Subtitles | الآن قد يكون قد مر مؤخرا بنوع من الإذلال المهني كتخفيض رتبته او الطرد |
Geçen on yılı kendimi acıya ve aşağılanmaya maruz bırakarak geçirdim, umut ediyorum ki, iyi bir amaç için: kendimi geliştirme. | TED | لقد قضيت العقد الماضي معرضاً نفسي للألم و الإذلال من أجل قضية سامية كما اّمل والتي هي تحسين الذات |
Evet, belki benden nefret edebilirsin ama aşağılanmaktan daha çok nefret ediyorsun. | Open Subtitles | نعم، ربما تكرهينني لكنك تكرهين الإذلال أكثر |
Ya da bazı bireylerde olduğu gibi rezil olma ve salakça görünme yeteneği. | Open Subtitles | و في بعض الحالات , سأحدد بعض الأفراد لألقنهم مهارات الإذلال , والتطلّع للإخراس |
TJ'i rezil edecek şekilde yenebilecek, ama geceyi hâlâ eğlenceli tutabilecek biri. | Open Subtitles | شخصُ يستطيع هزم تي جي حتى درجة الإذلال ويبقي الليلة في نفس الوقت, كما تعلم, ممتعة |
Daha fazla rezil olmayı bırakıp geri çekilmeye ne dersiniz? | Open Subtitles | عليكم الإستسلام لتجنب المزيد من الإذلال. |
Neden sen 2 sayını kurtarmıyorsun, ve sonra da aşağılama... | Open Subtitles | لمـا لا توفرين النقطتين على نفسك .... و بعدهــا الإذلال |
Beni gruba aşağılama ritüeli için başımın üzerinde ayakkabıyla çekilmiş bir fotoğraf göndermemi istiyorlar. | Open Subtitles | لإنهم يريدون مني رفع صورة شخصية مع حذاءٍ فوق رأسي كطقوس الإذلال للقبيلة |
-Evet. Yani, aşağılama bazılarını yaralayabilir ama benim çok çalışmamı sağladı. | Open Subtitles | أعني، الإذلال قد يشلّ البعض ولكنه جعلني أعمل بشكل أكثر. |
aşağılanmayı birçok kimseden çok daha iyi bildiğine eminim. | Open Subtitles | بواسطة رجل قصير. أنا متأكد أنك تعرف الإذلال أكثر من الأغلبيه. |
aşağılanmayı çok seviyor gibisin. Acıyı da. | Open Subtitles | لابد أنك تحبين الإذلال أو الألم |
Bireysel çıkar. Acı çekme endişesi onu bu utanç verici numaraya itti. | Open Subtitles | الخوف من الألم الجسدى يجبره على هذا الإذلال النفسي |
Hayır! Bu çok utanç verici bir durum. Bunu yapamam. | Open Subtitles | كلا ، هذا هو بالضبط نوع الإذلال الذي أحاول تجنبه الشريف يفقد سلاحه؟ |
Aşağılanma ve hasarı dışında harikayım. | Open Subtitles | بخلاف الإذلال العلني و الخنق منك, أنا بخير |
Sevgili Günlük daha ne kadar bu aşağılanmaya katlanabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | مذكرتي العزيزة , لا اعلم إلى متى أستطيع تحمل هذا الإذلال |
İflastan ve aşağılanmaktan kurtulmak için ünlü bir yıldızla alakalı atlatma haber yapmalıydım. Ama ufak bir sorunum vardı. | Open Subtitles | احتجت لسبق صحفي كبير للمشاهير لينقذني من الإفلاس و الإذلال |
Kabuslar, korkular, Küçük düşmeler hakkında unutmak istediğim her şey hakkında. | Open Subtitles | عن الكوابيس و الرعب و الإذلال كل ما ارغب أن انساه |
Bu iş, bu rezillik, benim altımda. | Open Subtitles | انظر, أدركت أخيراً أنك محق هذا العمل وهذا الإذلال إنه يقلل من قيمتي |
Ve utançtan ne yapacaklarını bilemezler. | Open Subtitles | وهم على وشك أن يفقدوا عقولهم بسبب الإذلال |
Bu rezillikten hoşlanıyor musun? | Open Subtitles | أتستمعين بهذا الإذلال ؟ حسناَ .. |