"الإرتياب" - Translation from Arabic to Turkish

    • paranoyak
        
    • paranoya
        
    • Paranoyakça
        
    • evham
        
    • paranoyaklık
        
    Daniel paranoyak hayallere, sesli ve görüntülü sanrılara sahip. Open Subtitles دانيال لديه جنون الإرتياب ، وهلاوس سمعيه وبصريه
    Düş kırıklığına toleransı yok ve paranoyak eğilimleri var. Open Subtitles انخفاض فى معدل النشاط مع فحص حالة الإرتياب
    Düş kırıklığına toleransı yok ve paranoyak eğilimleri var. Open Subtitles انخفاض فى معدل النشاط مع فحص حالة الإرتياب
    paranoya mantık dışı bir takip edilme ve her an ifşa olma korkusudur. Open Subtitles الإرتياب هو الخوف اللامنطقي أن هناك أحدا يلاحقك أنك ستفضح في أي دقيقة
    Yüceliğin paranoya ve hayalciliği, hepsi bir yerde. Open Subtitles هلوسات و جنون الإرتياب الناتجان عن العظمة كلها فيك دفعة واحدة
    Umarım bu de o upuzun Paranoyakça, sonuna kadar oturup beklemek zorunda kaldığın... Open Subtitles آمل أن لا تكون أحد تلك الأحاديث المملة عن هيبي مصاب بجنون الإرتياب
    Belki de sadece evham yapıyorum... ama sanki arkamdan bütün şehir kıs kıs gülüyormuş gibi. Open Subtitles من المحتمل أن أكون مصاباً بجنون الإرتياب‏ فحسب لكن ينتابني شعور أن البلدة بأكملها تسخر عليّ من خلف ظهري
    Yeni ilaç tamamen vücuduna girine kadar biraz paranoyaklık yapar. Open Subtitles ومن الممكن أن تعاني من بعض الإرتياب إلى أن يأخذ الدواء الجديد تأثيره بشكل كامل
    Kimsede yoktu. John paranoyak biriydi. Etrafta duran kopyalar istemiyordu. Open Subtitles لا أحد ، جون كان مصاب بجنون الإرتياب لا يريد أن تنتشر نسخا من مفتاح منزله
    Kimsede yoktu. John paranoyak biriydi. Etrafta duran kopyalar istemiyordu. Open Subtitles لا أحد ، جون كان مصاب بجنون الإرتياب لا يريد أن تنتشر نسخا من مفتاح منزله
    paranoyak olduğumu düşünmüştüm ama biri beni gerçekten zehirledi. Open Subtitles سأقول أنني مصاب بجنون الإرتياب لكنّ أحدهم قد سمّمني للتو
    Örneğin ciddi paranoyak kuruntular, şiddetli öfke nöbetleri, intihar, kendi kendine zarar verme, tecavüz ve cinayet. Open Subtitles جنون الإرتياب والوهم ، والشراسة الإنتحار ، إيذاء النفس الإغتصاب
    Ama kız paranoyak o yüzden teşhis edilmemek için sürekli yer değiştiriyor. Open Subtitles لكنها مصابة بجنون الإرتياب لذا إنها تتنقل كثيرا لتجنب الكشف
    Kendi kalemimi saklamıyorum paranoyak sapık. Open Subtitles انا لا أخفي قلمي الخاص أيتها الغريبه المصابة بجنون الإرتياب
    Semptom raporları olmadan paranoya gazının etkisini öğrenemeyiz. Open Subtitles بدون تقارير الأعراض تلك ليس لدينا أي فكرة عن كيفية تأثير غاز الإرتياب بهما
    Radyoaktif izotoplar kullanarak vücudu çökertir vede paranoya gazı da beyni çökertir. Open Subtitles يستخدم النظائر المشعة ليكسر الجسم بنفس الطريقة التي يفكك فيها رذاذ الإرتياب العقل
    Hafif ateş... ..uzak uzay uçuşunun ikincil biyolojik etkisidir... ve paranoya'yı besler. Open Subtitles الغضب بتمهل تأثيراته البيلوجيه تطير في الفضاء العميق ويغذي الإرتياب العقل بالتأثيرات الجانبيه
    Yok edilmez bir kumaş dikmek için. paranoya birazdan geçer. Open Subtitles ليس هناك ضرر هائل جراء تلك الإشعاعات سيزول الإرتياب في أيّ لحظة
    İlk olarak ortada Paranoyakça peşinde biri var diye dolaşıyorsun. Open Subtitles أولاً تتجولين و يتملككِ الإرتياب من جراء قناعتكِ بأنّ ثمّة من يلاحقكِ
    - Paranoyakça davranıyorsun. Open Subtitles أنت شديد الإرتياب حقاً
    Yalnızca evham yapıyorsun Hank. Open Subtitles "أنت شديد الإرتياب يا "هانك
    paranoyaklık artık normal bir şey. Open Subtitles لدرجة أصابتني بجنون الإرتياب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more