"الإسبوعِ" - Translation from Arabic to Turkish

• haftaki
• Haftanın
• haftayı

Bu haftaki quiz'den 89 aldık.
حَصلنَا على 89 على إختبارِ هذا الإسبوعِ. نحن؟

Maçlarda buna daha ne kadar katlanacağımı bilmek istiyordum. - Ben, bu benim bu haftaki üçüncü maçım.
- بن هذه لعبتي الثالثة هذا الإسبوعِ أوه لا أَعرف ذلك

- Ben, bu benim bu haftaki üçüncü maçım.
- بن هذه لعبتي الثالثة هذا الإسبوعِ أوه لا أَعرف ذلك

Komite bu Haftanın sonuna kadar Lassard'ın akademisinde olacak.
اللجنةَ ستقضي بقيةَ الإسبوعِ في أكاديميةِ لاسارد

Bu Haftanın sonunda büyük bir buluş ilan edeceklerini biliyorum.
إنه لدى شعور , على أن السلطةِ الجيدةِ بأنّهم سَيُعلنونَ عن إختراق رئيسي قبل نهايةِ الإسبوعِ

Eski Bulldog'a Yeni Numaralar Öğretemezsin Çarşamba günü, NFL seçmelerini, ondan sonra programının sonunda "Haftanın Gafını" yapacağız.
نهاية معرضِ الأربعاءِ نحن نَعمَلُ " عظمي مِنْ الإسبوعِ ".

Ya da protestoları protesto edip tutuklandığımız haftayı?
أَو عطلة نهاية الإسبوعِ تلك التي أُعُتقلنا بهـا للإِحْتِجاج ؟

Bu haftaki randevuların yarısı iptal edildi.
ألغىَ نِصْفُ تعييناتُنا هذا الإسبوعِ.

Bu haftaki dördüncü köpek.
تلك أربعة كلاب هذا الإسبوعِ

Bu haftaki kendi içimizde yaptığımız bir ameliyattır.
هوa يَعرّيعمليةَعظامِ هنا هذا الإسبوعِ.

Ve Haftanın filmiyle yayınımıza devam ediyoruz.
و نعُودُ الآن إلى فيلم الإسبوعِ

Haftanın lezzeti de bu gibi!
تَبْدو لِكي تَكُونَ نكهةَ الإسبوعِ.

- Haftanın her günü değişiyor. Marissa, merhaba.
أوه، يَعتمدُ على يوم الإسبوعِ.

Shawn, zaten Haftanın iki gününü kaçırdım.
شون)، تَغيّبتُ بالفعل يومان هذا الإسبوعِ)

Pazartesi Haftanın en berbat günü.
الإثنين هو إبطُ الإسبوعِ

Ve bu haftayı beraber geçireceğimize göre...
وبما أننا يَجِبُ أَن نَقضي هذا الإسبوعِ معاً،

Bu haftayı senin için gerçekten hareketlendirdim , değil mi?
جاك، كُنْتَ عظيمُ جداً . هذا الإسبوعِ