Yılandaki işleyiş devreleri cevap vermeyi beceremedi. | Open Subtitles | الدوائر المركزية في الأفاعي أخفقت في الإستجابة ببساطة |
Muhammed'in sözleri ile cevap vermek istedim. | Open Subtitles | وهذه هى الإستجابة المثالية لما قاله محمد |
Bakın, ufak bir duygusal tepki verdi. | TED | ولديه القليل من الإستجابة العاطفية هنا. |
Körlüğü keşfetmenin püf noktası epidemiyolojik anketler yapmak ve körlük nedenlerini bulmaktır bu sayede doğru tepki verebilirsiniz. | TED | مفتاح إكتشاف العمى هو عمل إستطلاعات للأوبئة والعثور على أسباب العمى بحيث تستطيع تقدير الإستجابة الصحيحة. |
Eğer Acil müdahale ekibindeysen 30 dakika boyunca burada takılmak yerine itfaiyeci direğinden kayıyor olman gerekmiyor mu senin? | Open Subtitles | اسمعي، لو كنتِ رئيسة فريق الإستجابة السريع، ألا يُفترض بكِ التجهّز ووضع الخطط، بدلاً من التسكّع هنا لـ30 دقيقة؟ |
Halk caddeyi kapattı ve şimdi de yavaş müdahale ettiğimizi söylüyorlar. | Open Subtitles | الجيران كانوا يسدّون الشوارع الآن يقولون أنّنا كنا متباطئين في الإستجابة |
Ve aslında anılarımıza karşılık gelen tepkilerle başlar -- aniden başlar. | TED | وذلك بالفعل يبدأ مع الإستجابة الاساسية لذاكرتنا-- إنها تبدأ في الحال. |
cevap vermenizi istemiyorum. Ayrıca, kaçamazsınız. | Open Subtitles | أنا أريد منكِ الإستجابة لها و لا أريدكِ أن تهربي منها |
Peki o zaman neden sizin liberal sisteminiz, telefonlarımıza cevap vermiyor ve katilleri adalete teslim etmiyor? | Open Subtitles | لماذا رفضت إذن مؤسستك الديمقراطية الإستجابة لندائاتنا؟ |
Hep açık olacak yani her daim sana cevap verebilirim. | Open Subtitles | و هو يعمل بشكل دائم بحيث يمكننى الإستجابة سريعا |
Birden komutanımız bana cevap vermeyi bıraktı. İletişimi yitirmiştik. | Open Subtitles | فجأة توقّف قائدنا عن الإستجابة فقدنا الإتصال |
- Bu sistemde somatik bir tepki tasarlanmamıştı. | Open Subtitles | هذا النظام لم يُصمم لتفاصيل الإستجابة الجسدية |
Evet, New York'un tepki süresiyle aynı sayılır. 4.3 dakika. | Open Subtitles | أجل إنه يتساوى مع وقت الإستجابة في نيويورك |
Hırsızlığa karşı alınan önlemleri, ani durumlara verilecek tepki protokollerini falan da öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أريد أن أعرف بشأن كشف أنظمة الدخلاء إجراءات الإستجابة ، التسعة كاملة |
Tek yapmamız gereken, dünyadaki sağlık uygulamalarına bakmak ve bir salgına nasıl müdahale ettiklerini görmek. | TED | كل ما علينا فعله هو أن نلاحظ الإستجابة التي نراها، في عالم الرعاية الصحية، وكيف يستجيبون لوباء صحي. |
Duyunca otostop çekip Acil müdahale Ekibi'yle geldim. | Open Subtitles | ركبت متطفلة مع فريق الإستجابة لحالات الطوارئ حينما سمعت |
Oluşturmakta olduğumuz yeni Acil müdahale ekibi için. | Open Subtitles | إنّه لأجل فريق الإستجابة السريع الجديد الذي نُكوّنه. |
Tekrar ediyorum, şu anda uçuş yasağı olan bir bölgeye girdiniz, Acil olarak iniş yapmanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | أكرر , أنت تدخل في مجال محظور عليك الإستجابة والهبوط حالاً فضلاً , أجب |
Eşi benzeri görülmemiş bir şey bu sekizinci seviye bir ajan için bu tür bir karşılık çok sayıda insan gücünün katılmış olması. | Open Subtitles | هذا شئ لامثيل له هذا النوع من الإستجابة من أجل عميل من المستوى الثامن والنفوذ الشديد الذي يملكه لقد كنت على الهاتف طوال اليوم |
Hızlı çalış. taktik Bir, duyuyor musun? | Open Subtitles | إعمل بسرعة، فريق الإستجابة واحد، هل تسمعني؟ |
Zanlıda aynı duygusal Tepkileri uyandırmadı. | Open Subtitles | لم تتمكن من توليد نفس الإستجابة العاطفية مع الجانية |
Ben dualarınızın cevabıyım | Open Subtitles | أنا الإستجابة لصلواتك |
yanıt vermesi beklediğimden uzun sürdü. Birazcık hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | الإستجابة أبطأ مما إعتقدت ، هذا مُخيب للآمال بعض الشئ |
Travmanın hafızaya kazınmaması için fiziksel tepkiyi azaltıyor. | Open Subtitles | إنه يمنع الإستجابة للتغيرات المحسوسة في الذاكرة المختصة بالصدمة النفسية |