Ve hasta yatağında sayıklarken, ağzından çıkan tek isim "Lana"ydı. | Open Subtitles | وأثناء هذيانه الإسم الوحيد الذي نطقه كان لانا |
Yakalayabildiğim tek isim Derek Yates'ti. | Open Subtitles | الإسم الوحيد الذي استطعت استخراجه هو داريك يايتس |
bu bana verdikleri tek isim peki, ben bunu kullanmayacağım. | Open Subtitles | هذا الإسم الوحيد الذي أعطوني إياه. لن أستخدم هذا الـ "إف إن" , إتفقنا؟ |
Biz de Sax'ın izini sürdük. Bildiğimiz tek isim onunkiydi. | Open Subtitles | إذًا تتبّعنا (ساكس) كان الإسم الوحيد الذي نعرفه. |
Sürekli tekrarlanan tek isim o. | Open Subtitles | إنه الإسم الوحيد الذي تكرر. |