| Sen anlatmaya devam et, ama ben tek kültürel üstünlüğü kırmızı ışıkta sağa dönebileceğin yer olan bir şehirde yaşamam. | Open Subtitles | لا أريد العيش في مدينة ليس فيها مكسب ثقافي سوى أنك تستطيع التوجه يميناً عند الإشارة الحمراء |
| Karısını dövdüğü iddiasından, hırsızlığa kırmızı ışıkta geçtiği için aldığı cezaya kadar. | Open Subtitles | من تهمة سوء معاملة الزوجة إلى سرقة متجر إلى مخالفة مرورية لقطعه الإشارة الحمراء |
| Dikkat etmeyince kırmızı ışıkta geçti ve Margolese'in Cadillac'ına çarptı. | Open Subtitles | نعم ؟ ولم يكن منتبه جاوز الإشارة الحمراء وحطم سيارة مارغوليس الكاديلاك |
| Bomba patladıktan hemen sonra sokağın sonundaki kırmızı ışıktan hızla geçmiş biri var. | Open Subtitles | أجل، وجدنا سيارة تجاوزت الإشارة الحمراء في نهاية الشارع بعد أقل من دقيقة من تفجير القنبلة. |
| Olan şuydu, adam kırmızıda geçmiş köpeğime ve bana çarpmıştı. | TED | ما حدث أنه تخطى الإشارة الحمراء وصدمني انا وكلبتي |
| Kırmızı ışık, Kırmızı ışık! | Open Subtitles | الإشارة الحمراء، الإشارة الحمراء |
| Çünkü çok da uzak olmayan bir zamanda o külüstür Pinto'nuzla kirmizi isikta durdugunuzda yan seritte o son model Porsche'uyla duran adamin yaninda dolgun gögüslü, güzel karisi oturuyor olacak. | Open Subtitles | لأنه في وقت ما في المستقبل غير البعيد ستتوقف عند الإشارة الحمراء و هذا الشخص سيتوقف قربك بسيارة بورش جديدة مع زوجة جميلة قربه نهودها مثيرة |
| Bir araba kırmızı ışıkta geçince, Fuentes cam kapıdan içeri girdi. | Open Subtitles | صدمته سيارة تجاوزت الإشارة الحمراء فأخترق نافذتها الأمامية |
| Bir araba kırmızı ışıkta geçerek sürücü tarafına doğru çarptı. | Open Subtitles | سيارة قطعت الإشارة الحمراء وتحركت تجاهكم واصطدمت بباب السائق |
| Geçen işçi bayramında sarhoş bir şoför kırmızı ışıkta geçti. | Open Subtitles | آخر عطلة أسبوعيّة في يوم العمّال، تجاوز سائق ثمل الإشارة الحمراء |
| İnsanların kırmızı ışıkta beklerken iki saniyeliğine dinleyecekleri bir şey üzerinde aylarca çalışmak çok saçma. | Open Subtitles | و ليس له معنى ان نعمل على شئ لشهور لشخص ما يستمع له لثانيتين في فترة إنتظاره بالسيارة عند الإشارة الحمراء |
| Ama bu resimdeki zaman damgası, kampüs dışında tam Dinler Arası Diyalog mitingi sırasında arabanı kullanan sürücüyü kırmızı ışıkta geçerken görüntülemiş. | Open Subtitles | ولكن وقت الاشارة على إشارة المرور يُظهر سائق سيارتك يقطع الإشارة الحمراء |
| Ehliyeti alma şansınızın kaybolacağından korkuyordunuz kırmızı ışıkta geçtiniz. | Open Subtitles | انت كنت خائفاً فرصك كانت تتبخر و تخطيت الإشارة الحمراء |
| Unutmayın, sadece kırmızı ışıkta ve mini eteklerde durun. | Open Subtitles | تذكّروا, توقفوا عن الإشارة الحمراء والتنانير القصيرة |
| Çünkü çok da uzak olmayan bir zamanda o külüstür Pinto'nuzla kırmızı ışıkta durduğunuzda yan şeritte o son model Porsche'uyla duran adamın yanında dolgun göğüslü, güzel karısı oturuyor olacak. | Open Subtitles | لانه في يوم ما, في المستقبل القريب ستتوقف عند الإشارة الحمراء كشخص فقير وهذا الشخص سيتوقف بجانبك |
| Biri kırmızıda geçip bize çarptı. Aniden. | Open Subtitles | شخصاً ما تجاوز الإشارة الحمراء وصدمنا، جاء من حيث لا ندري |
| Kırmızı ışık. | Open Subtitles | الإشارة الحمراء |
| cunku cok da uzak olmayan bir zamanda o kulustur Pinto'nuzla kirmizi isikta durdugunuzda yan seritte o son model Porsche'uyla duran adamin yaninda dolgun goguslu, guzel karisi oturuyor olacak. | Open Subtitles | لأنه في وقت ما في المستقبل غير البعيد ستتوقف عند الإشارة الحمراء و هذا الشخص سيتوقف قربك بسيارة بورش جديدة مع زوجة جميلة قربه نهودها مثيرة |
| Burasi, kirmizi isik resminin çekildigi yer. | Open Subtitles | هُنا حيث تمّ إلتقاط صُورة قطع الإشارة الحمراء. |
| Bir salak, kirmizi isiktan geçti. | Open Subtitles | رجل أحمق تجاوز الإشارة الحمراء. |