Dur biraz, dostum. Bırak da şarkıya gireyim. | Open Subtitles | لحظة ، دعني أرى الإغنية |
Tatlım, bu şarkıya bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا أعشق هذه الإغنية |
- Bayılıyordum bu şarkıya. - Tamam. | Open Subtitles | انا أُحبُ الإغنية - حسناً - |
Onlara söylemek için mükemmel bir Şarkı buldum ve merak etmeyin, ödeve uygun, Bay Shue. | Open Subtitles | لدي الإغنية المثالية لكي أغنيها لهم ولا تقلق أنها مناسبة لتكليف الأسبوع سيد شو |
Bak. Bu Kirkwood'un yaptığı Şarkı. | Open Subtitles | أنظر هذه الإغنية التي قام "كركيكوود" بتسجيلها |
Devam edin, o şarkıyı kullanın, oldu mu? | Open Subtitles | إستمروا في العمل , واستخدموا هذه الإغنية , مفهوم ؟ ♪ هذا لن يفيد أبداً ♪ |
Eliot, o şarkıyı Sanatçılar ve Repertuar'dakilerin önünde okursa şarkıyı ebediyen kaybederim. | Open Subtitles | اليوت" اذا قام بغناء هذه الإغنية أمام الجمهور" سأخسرها للأبد |
Şarkı, aynı Şarkı. Sadece biraz perdesini ayarlamışlar. | Open Subtitles | إنها نفس الإغنية ، مع إدخال التغييرات |
- Hayır. Şarkı "john Henry Was a Steel Drivin' Man" olacak | Open Subtitles | الإغنية ستكون "(جون هنري) كان رجلاً فولاذياً" |
O Şarkı öyle değildi. | Open Subtitles | تلك ليست تكملة الإغنية |
Şarkı öyle ama. | Open Subtitles | تلك هي تكملة الإغنية |
Şükürler olsun. Bu şarkıyı buraya iyi enerji getirecek. | Open Subtitles | تلك الإغنية ستجلب طاقة جيدة الى هنا |
Şimdi saçmalığı bırakıp şarkıyı söyleyin. | Open Subtitles | الأن أوقف الهراء و غنِ الإغنية. |
Biri söylesin şu şarkıyı! | Open Subtitles | شخص ما يغني الإغنية اللعينة |
- şarkıyı ya da güzellik ürünleri reklamını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الإغنية تظهر في إعلان |