"الإفراج المشروط" - Translation from Arabic to Turkish

    • şartlı tahliye
        
    • şartlı tahliyeye
        
    • şartlı tahliyede
        
    • Şartlı tahliyesini
        
    • tahliyesiz
        
    • şartlı tahliyeyle
        
    • Şartlı tahliye edilmiş
        
    Aynı 2011'deki hırsızlık suçundan şartlı tahliye edildiğiniz hakkında fikriniz olduğu gibi. Open Subtitles أنت تعلم أنك تحت الإفراج المشروط بسبب تهمة السطو تلك في 2011
    şartlı tahliye memuru biliyorduysa başına ne geleceğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف ماذا سيحدث لك إذا عرف ضابط الإفراج المشروط
    şartlı tahliye fırsatına çok yaklaşmışken kendini astı. Open Subtitles لقد كان في منتصف الطريق إلى جلسة الإفراج المشروط فقام بشنق نفسه
    Aksi taktirde... şartlı tahliye görüşmelerinin nasıl olduğunu biliyorsun. Open Subtitles خلاف ذلك , أنت تعرف أعضاء جلسات الإفراج المشروط
    şartlı tahliye edilmişti. Onu kolayca tutuklayabilirdiniz. Open Subtitles وكان هو تحت الإفراج المشروط كان يمكنك إستغلال هذا لتعيده للسجن
    Bunu söyleyen sensin.Onu vereceği kişi onun için şartlı tahliye ihtimalinden daha önemli. Open Subtitles أنت من يقول أنه أعطاها لشخص ، أيا كان هذا الشخص هو أكثر أهمية من احتمال الإفراج المشروط
    şartlı tahliye başvuru formu doldur. Öncelikli olarak ilgilenmelerini sağlayacağım. Open Subtitles ضع طلب الإفراج المشروط عنك وأنا سأرتب لدعم الملف
    şartlı tahliye başvuru formu doldur. Öncelikli olarak ilgilenmelerini sağlayacağım. Open Subtitles ضع طلب الإفراج المشروط عنك وأنا سأرتب لدعم الملف
    Talmadge Neville'in şartlı tahliye memurunun adı, Jerome Addison. Tahliyesinden dört saat sonra gidip kaydolması gerekiyormuş. Open Subtitles ضابط الإفراج المشروط تالمادج نيفيل هو جيروم أديسون.
    Tek bulduğumuz şartlı tahliye memuru. O kadar. Open Subtitles كل ما تحصلنا عليه هو ضابط الإفراج المشروط ، فحسب.
    Geçen kış şartlı tahliye oldum Open Subtitles كنت تحت الإفراج المشروط في الشتاء الماضي
    Saldırı ve dolandırıcılıktan şartlı tahliye edilmiş, Open Subtitles انه يوم الإفراج المشروط عن الاحتيال والاعتداء
    Ki bu seni direk olarak iki adet şartlı tahliye şartının ihlaline sokar. Open Subtitles ممّا يعني انتهاكك المباشر لبنذين من الإفراج المشروط
    Geciktiğimiz için kusura bakmayın. Ben'in şartlı tahliye memuru olmalısınız. Open Subtitles آسف على تأخرنا, لا بد أنك ضابط الإفراج المشروط
    şartlı tahliye kurulu senin bir ev ortamında olmanı tercih eder. Biz de öyle. Open Subtitles لجنة الإفراج المشروط تفضّل بقائك في بيئة سكنية كما نفعل نحن
    şartlı tahliye memurların muthemelen endişelenmiştir. Haklısın. Open Subtitles ربما تشعر بالقلق من ضابط الإفراج المشروط الخاص بك المرضى.
    Kızın sevgilisini öldürdüyse? şartlı tahliye olmuştur belki. Open Subtitles قد يكون حصل على الإفراج المشروط لقتله صديقها السابق.
    "Birleşik Devletler şartlı tahliye Kurulu Cameron Poe'nun şartlı tahliyeye uygun olduğuna karar vermiştir." Open Subtitles لقد ظهر جلياً للجنة الإفراج المشروط " ... " لـ"الولاياتالمتحدةالأمريكية " أن (كاميرون بو) مؤهل لإطلاق سراحه "
    şartlı tahliyede olanlar için değil. Open Subtitles على المواطنون الملتزون بالقانون أولئك الذين ليسوا حاليا على قيد الإفراج المشروط
    İki sene önce babam aradı ve Şartlı tahliyesini bozacak bir şeye bulaşmış. Open Subtitles قبل عامين، إتّصل بي والدي وكان ينتهك الإفراج المشروط
    Bu iki ağır suç eder... şartlı tahliyesiz müebbet hapis... Open Subtitles هاتين جنايتي قتل عمد سجن مدى الحياة دون إمكانية الإفراج المشروط
    İki hafta önce şartlı tahliyeyle serbest bırakılmış. Hırsızlık suçundan üç yıl yatmış. Open Subtitles الإفراج المشروط قبل أسبوعين، لم ثلاث سنوات لالسرقة الكبرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more