Yani, adamlar tüm mahallede hırsızlık yapıyorlar. | Open Subtitles | أعني , الكثير من الإقتحامات حدثت في الحي |
Birkaç banka işi, birkaç da topluca yapılmış hırsızlık. | Open Subtitles | سرقتي مصرف، وبعض الإقتحامات لشركاتٍ. لكن لمْ يُقبض عليه منذ سنواتٍ قليلة. |
O hırsızlık vakalarını inceledik. Sadece birkaç çocuk. | Open Subtitles | لقد تحققنا من تلك الإقتحامات وكانوا مجرّد أطفال |
Haneye tecavüzlerin Jax üzerinde baskı oluşturacaktı, benim hakkımda cinayet... | Open Subtitles | تلك الإقتحامات كان من المفروض منها أن تضغط على |
Herkesin gözü Haneye tecavüz ve tehlikeli madde sızıntısının üstündeyken hırsızlığı sizin üstünüze atmak kolay olacak. | Open Subtitles | مع كل تلكَ الإقتحامات في البدلات الواقية ...سوف يكون سهلاً إلقاء اللوم على السرقة عليكم يا جماعة |
Clay bu Haneye tecavüzleri ortalığı karıştırıp oluşan karmaşanın da beni koltuğumdan düşüreceğini umduğu için yaptırıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان " كلاي " يستخدم الإقتحامات المنزلية لخلق المشاكل على أمل أن الضجة داخل وخارج النادي تدفعني عن منصبي. |
Birçok hırsızlık olayından tutuklu, bir o kadar da şüpheli duruma düşmüş. | Open Subtitles | إقتحامان محليّان، لكن يُشتبه به في العشرات من الإقتحامات الأخرى. |
Evet, hırsızlık olaylarından dolayı. | Open Subtitles | نعم ، بسبب الإقتحامات التي شهدها |
New York'da her yıl binlerce hırsızlık vakası oluyor. | Open Subtitles | -هناك آلاف الإقتحامات في (نيويورك) كلّ عام . |
Haneye tecavüzlerin Jax'e baskı yapması gerekiyordu beni bir cinayet soruşturmasının odağı haline getirmesi değil. | Open Subtitles | تلك الإقتحامات كان من المفروض منها أن تضغط على (جاكس), ليس تحقيق جريمة قتل علي. |
Haneye tecavüz olayları. Chibs ve bana yapılan saldırı. Her şey. | Open Subtitles | الإقتحامات المنزلية , الهجمات علي وعلى (تشيبس) , كل شيء. |