Ve kalıp öğrenmeye niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ لَكنِّي حقاً لا أُريدُ البَقاء الإكتِشاف ذلك |
Birleşmeyi kimin ayarladığını öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ الإكتِشاف الذي تَوسّطَ في الزواجِ. |
Sadece, bu bayan dün, benden kısa süre sonra buraya geldi mi, onu öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ الإكتِشاف إذا جاءتْ في هنا بعد فترة قليلة من أنا عَمِلتُ قبل أيام. لَرُبَّمَا تَكلّمتْ مَع شخص آخر؟ |
Hiç bir fikrin yok. Ama, şimdi bakıp öğreneceğim. | Open Subtitles | أوه، أنت لَيْسَ عندكَ فكرةُ لكني أَتطلّعُ إلى الإكتِشاف. |
Ve ne olduğunu mutlaka öğreneceğim. | Open Subtitles | وأنا أَقْصدُ الإكتِشاف ما هو. |
Sadece sana ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُريدُ الإكتِشاف الذي حَدثَ إليك. |
Yeni bir toplantı ayarlayacak mıyız onu öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أُحاولُ الإكتِشاف إذا نحن سَنُعيدُ تحديد. |
Biz de bunu öğrenmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | ذلك ما نحن نُحاولُ الإكتِشاف. |
Ve ne olduğunu mutlaka öğreneceğim. | Open Subtitles | وأنا أَقْصدُ الإكتِشاف ما هو. |