bahşiş için kusura bakmayın, henüz $50.000 kaybettim de. | Open Subtitles | أعتذر عن الإكرامية لكنّي خسرت 50 مليون للتو |
Bu da bana katlandığınız için biraz bahşiş. | Open Subtitles | و إليك بعض الإكرامية لنتجاوز ذلك.. تمام ؟ |
bahşiş paramızı ona gömlek almaya harcayacağımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أزال لا أصدق أننا نستخدم مال الإكرامية خاصتنا لنشتريّ له قميص. |
Ve çok gizli... onun için buraya geldiğini, bunları gördüğünü... ve bahşişi unut. | Open Subtitles | لذلك انس أنك كنت هنا وأنك رأيت هذا انس أمر الإكرامية |
O bahşişler günde birkaç dolar eder sen farkına varmadan haftada 15-20 dolar birikir. | Open Subtitles | تلك الإكرامية ستتحول إلى بضع دولارات في اليوم و سرعان ما تجنين 15 أو 20 دولار في الأسبوع على الأقل |
Annem işte. Biliyorsun. Hemşirelere ne bahşiş vereceğimizi sordu. | Open Subtitles | إنها كعادتها، لقد سألتنى عن الإكرامية التي أعطيتها للمُمرضات |
Ne kadar dekolte, o kadar bahşiş. | Open Subtitles | مزيد من إظهار مفاتنك, لمزيد من الإكرامية |
Oduncu çocuğa ne kadar bahşiş verilir? | Open Subtitles | ما هي الإكرامية التي تعطيها لرجل الخشب؟ |
Oduncu çocuğa ne kadar bahşiş verilir? | Open Subtitles | ما هي الإكرامية التي تعطيها لرجل الخشب؟ |
bahşiş verirse, yine teşekkür et. - Tamam mı? | Open Subtitles | ،إن دفع لك الإكرامية تشكره ثانيةً |
bahşiş vermeyi unutma sakın. | Open Subtitles | لاتنسى اعطاء الإكرامية لمن قدّمه لك |
- Bu... bu bahşiş kavanozu çok hazin. | Open Subtitles | -جرّة الإكرامية هذه مثيرة للشفقة. |
Evet, işte bahşiş: | Open Subtitles | نعم, هاهي الإكرامية: |
bahşiş için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكركِ على الإكرامية. |
Johnston çok bonkör biridir. Çok, çok büyük bir bahşiş bırakacak. | Open Subtitles | (جونسين) في غاية التبذير وسيترك الكثير من الإكرامية |
Johnston çok bonkör biridir. Çok, çok büyük bir bahşiş bırakacak. | Open Subtitles | (جونسين) في غاية التبذير وسيترك الكثير من الإكرامية |
bahşiş almaya çalışıyorum! | Open Subtitles | أريدكم أن تعطوني الإكرامية |
Bütün işi o yaptığına göre tüm bahşişi de onun alması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | الا يجب أن يأخذ الإكرامية كاملة إذا قام بالعمل كله؟ |
Bilirsiniz, bazı insanlar bahşişi gerçek parayla verir böylece diğer insanlarda kira gibi ödemelerini yapar. | Open Subtitles | أتعلم, بعض الناس يتركون الإكرامية نقوداً حقيقة، بحيث يمكن للأشخاص الآخرين دفع ثمن الأشياء، مثل الإيجار. |
Ah kahve benden. En azından, bahşişi vereyim. | Open Subtitles | القهوة على حسابي - على الأقل، دعني أدفع الإكرامية - |