Ama daha önemlisi, Afrika kökenli bütün öğrencilerin birliği, Afrika'ya güç, onur ve bağlılık sağlayan sürekli bir kaynak. | TED | و لكن الأهم من ذلك , الهيكل الطلابي الإقريقي بأجمعه هو مصدر متواصل للقوة , الفخر و الإلتزام بإفريقيا |
Yaşam boyu bağlılık, orta yaş bunalımı, kalp krizi geçirme ihtimali... | Open Subtitles | الإلتزام الأبدي إتجاهك نحو منتصف العمر التعرض لإزمة, و أشاء أخرى |
TK: Ayırt edilebilir olun. RM: Bütün en iyi bayraklar bu kurallara bağlı kalmışlardır. | TED | رومان: كل الأعلام الجيدة تميل إلى الإلتزام بهذه المبادئ. |
İhtiyacım olan tek şey, herkesin plana sadık kalması. | Open Subtitles | من الجميع هو الإلتزام بالخطة. .الإثنين،الأربعاء،الجمعة. |
bağlanmaktan ödü kopuyor. Üç buluşmadan sonra bir erkek bağlanmaktan mı korkuyor? - Bunu hemen medyaya duyurun. | Open Subtitles | هو مرعوب من الإلتزام الرجل يخاف من الإلتزام بعد ثلاثة لقاءات؟ |
Ve bu sadece Bağlanma korkusundan... ya da birini sahiplenip sevmeyi beceremeyeceğimden değil. | Open Subtitles | وليس ذلك خوفاَ من الإلتزام فقط أو أنني لست مؤهلاَ لمنح الرعاية والحب |
Sonra, biri Sadakat ister, diğeri istemez ve yeniden başlanır. | Open Subtitles | وبعدهـا يرغب أحدكمـا في الإلتزام و الآخـر في الانسحـاب و بعدهـا عليك البدء من الصفـر مجـددا |
Bir şeye bağlanmak ne demek bilirsin. Eee, ne diyorsun? | Open Subtitles | أنت تعرف معني الإلتزام بأمر ما إذا ما قولك ؟ |
Ama benim onlara olan sevgime karşılık bağlılık araçlarıyla ilgili olarak hep aklımı meşgul eden iki sıkıntılı konu var ki ve siz de onları kullanırsanız böyle düşünebilirsiniz. | TED | ولكن على الرغم من حبي لهم، هناك اثنين من الشواغل المزعجة حول آليات الإلتزام وربما تعرفهم إن كنت تستخدم آليات الإلتزام |
bağlılık araçlarıyla ilgili diğer sorunsa her zaman onlardan kurtulabilecek olmanızdır. | TED | والمشكلة الأخرى مع آليات الإلتزام هو أنه يمكنك دائماً التحايل و الإلتفاف عليها |
On dört yıl önce 2,5'a 3 metrelik bir hücreye bağlanmak zorunda kaldım... ve şimdi de sen bağlılık göstermek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | فأربعة عشرعاما مضت كنت مجبرا على أن أكون ملتزما بزنزانة صغيرة والأن سوف تجبر أنت أيضا على الإلتزام |
Sayfa sayısına bağlı kalmanın neresi bu kadar zor? | Open Subtitles | لاحقا عزيزتي, ما الصعب في الإلتزام بعدد الصفحات ؟ |
Bugüzelbirfikir amanezamantek bir şeye bağlı kaldın ki? | Open Subtitles | هذا شعور جميل ولكن متى أستطعت الإلتزام بشيء واحد؟ |
Zor olduğunu biliyorum ama plana sadık kalmalısın. | Open Subtitles | أدرك صعوبة الأمر، لكن عليك الإلتزام بالخطّة |
O mikroplardan korkuyor, sen de bağlanmaktan. | Open Subtitles | هي تخاف من الجراثيم، وأنت تخاف من الإلتزام. |
3. en önemli etken ise yapılan işe Bağlanma. | TED | لكن الشئ الثالث الأكثر أهمية هو الإلتزام بهذا |
Söylüyorum işte. Gerçek Sadakat tarih olmuş. Bana tek bir mutlu evlilik söyle. | Open Subtitles | إنّي أخبرك، الإلتزام الحقيقي شيء من الماضي أعني، سمّي زوجين حظّهم حسن |
Asıl endişenin yeni bir dizinin tüm sezonunu izlemekteki zaman bağlılığı olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أتوقع أن همك الرئيسي هو الإلتزام الزمني لمشاهدة موسم كامل من مسلسل جديد |
Başarmak için mecbur hissetmeni anlıyorum. Ama acı veren gerçeği kabul etmen gereken bir an gelir. | Open Subtitles | أنا أعي الإلتزام الذي ترغب بإنجاحه ولكن سيأتي نقطة معينة، |
- sorumluluk seviyen azaldı. - Benim sorumluluğum mu ? | Open Subtitles | مستواك من الإلتزام قَلّ مستواى من الإلتزام ؟ |
Birbirlerine bağlanmayı seçtiler yıllarca onları sevmiş ve desteklemiş olan aile ve arkadaşlarının önünde. | Open Subtitles | فقد اختاروا الإلتزام بحياتهما سويا أمام العائلة والأصدقاء الذين يحبونهم وسيدعمونهم لسنوات قادمة. |
Herkes onun dediğine uymak zorundaydı. Ama o yine de kontrol için birini gönderdi. | Open Subtitles | قال أن على الجميع الإلتزام بذلك لكنه أرسل شخص ليتحقق |
İstekli şekilde mümkün olduğunca hızlı değişmeyi ve öğrenmeyi ve büyümeyi taahhüt eden sivil liderlerin yeni bir nesline ihtiyacımız olacak. | TED | نحن سنحتاج لجيل جديد من القادة الإجتماعين الذين يريدون الإلتزام بالنمو والتغيير والتعلم بأسرع ما يمكن |
Yanımda olmanı ve seni bir tür bağlılığa yönlendirmek istiyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول ضمكَ أقرب تلاعبت للحصول على الإلتزام منك |
Her zaman gibi, bu yükümlülüğü istediğiniz şekilde yapma konusunda serbestsiniz. | Open Subtitles | كالعادة أنتِ حرة في إنجاز الإلتزام بأي طريقة تحبينها |