| İmparatoriçe'nin emirleri doğrultusunda kendini kollarıma attın ve benimle sevişmeye çalıştın. | Open Subtitles | بأمر من الإمبراطورة ألقيتِ بنفسكِ بين يديّ محاولة إيقاعي في حبكِ |
| İlk önce, yarın sabah erkenden onlarla İmparatoriçe Restoran'da buluşacağım. | Open Subtitles | أولاَ سألتقي بهم في مطعم الإمبراطورة غداَ صباحاَ |
| Majesteleri. Dul İmparatoriçe. | Open Subtitles | فخامتها الإمبراطورية, أرملة الإمبراطورة. |
| Çariçe seni görmeyi kesinlikle reddediyor, rahatsız edilmeyecek. | Open Subtitles | الإمبراطورة ترفض تماماً أن تراك ناهيك عن رؤيتها |
| Merhametli, kutsal , saygıdeğer ve kuvvetli olarak anılan haşmetli İmparatoriçenin emirleri. | Open Subtitles | بقيادة فخامة الإمبراطورة ولتوفير الأمان و المعيشة المحترمة |
| Unutuyorsun, imparatoriçem, gidemem. | Open Subtitles | أنت تنسين أيتها الإمبراطورة أنه لا يمكنني الرحيل. |
| Oran, İmparatoriçe'de Fildişi Kule'de. | Open Subtitles | الإمبراطورة عِنْدَها وهران في الالبرجِ العاجي |
| Anastasya değilsem, İmparatoriçe anlar, bu da dürüst bir hata olur. | Open Subtitles | إذا لم أكن أناستاشيا ستدري الإمبراطورة فوراً ـ وسيكون ذلك خطأ غير مقصود ـ يبدو معقول |
| Hiç kimse önce Sofi'yi ikna etmeden dul İmparatoriçe'ye yaklaşamaz. | Open Subtitles | حسناً ، لا أحد يقترب من الإمبراطورة الأرملة بدون إقناع صوفي أولاً 0 أوه ، لا. |
| İmparatoriçe ve ben Rus Balesi'ni severiz. | Open Subtitles | الإمبراطورة الأم وأنا نعشق الباليه الروسي |
| Majesteleri Soylu İmparatoriçe'mize bildirin ki ben onun torununu, Granddüşes Anastasya'yı buldum. | Open Subtitles | رجاءً بلغي صاحبة الجلالة الأرملة الإمبراطورة بأنني وجدت حفيدتها الدوقة أناستاشيا |
| Kusura bakmayın, İmparatoriçe'miz kimseyi kabul etmiyor. | Open Subtitles | أنا أسفة جدا ، أيها الشاب ، لكن الأرملة الإمبراطورة لن تقابل أحد |
| O hastalık taşıyan bir sinekti. İmparatoriçe ve o Mağribi gibiydi. | Open Subtitles | فقد كانت ذبابة بشعة سوداء على شاكلة مغربي الإمبراطورة |
| İmparatoriçe sana gönderdi. Sen damgaladın, sen mühürledin. | Open Subtitles | ترسل الإمبراطورة إليك ما هو صبغتك وسحنتك |
| Snails'in oğruna öldüğü imparatoriçe ... bu uğurda herşeyini kaybetmeye hazır. | Open Subtitles | الإمبراطورة التي مات سنايلز من أجلها تقاوم لتخسر كل شيء لأنها تحارب لتغيير الأشياء |
| Efendim, şayet Buda heykeli zamanında tamamlanmazsa İmparatoriçe bizi suçlayacak. | Open Subtitles | سيدي, إن لم ينتهى البوذه في وقته, الإمبراطورة سوف تحملنا المسؤولية. |
| İmparatoriçe bana hizmet etmeni emretti ama görünüşe aldanma. | Open Subtitles | الإمبراطورة طلبت منكِ أن تكوني في خدمتي. ولكن ليس بالمعنى الظاهر. |
| Şimdi de beni ayartmaya çalışıyorsun. Çariçe deneyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | تحاول رشوتي كما قالت الإمبراطورة بأنك حتماً ستفعل ، أين هي؟ |
| Kollarımdaki hazineyle gökyüzünde süzülen kuşlar kadar hızlı olmalıyım. İmparatoriçenin dostlarını selamlamalıyım. | Open Subtitles | لأضع هناك هذا الكنز الذي في يديّ وأحيي سرًا أصدقاء الإمبراطورة |
| Beni bile kandırdı İmparatoriçem. | Open Subtitles | هو لم يستغفلني، أيتها الإمبراطورة |
| Yargı veya intikam. İmparator fark edecek olursa ikinizi de çiğ çiğ yer. | Open Subtitles | فإذا علمت الإمبراطورة أسباب هذا النزاع فلن يسركما كلامها |
| İmparatorice Cabi'nin emriyle. | Open Subtitles | وبأمر من الإمبراطورة "تشابي". |
| İmparatoriçeyi yok edebilir ve... herkese istediklerimi yaptırabilirim... | Open Subtitles | يمكن أن أسحق الإمبراطورة و أسيطر على ما أفكر فيه |
| çariçenin yeğeni, ikinci kuzenim... | Open Subtitles | ابن شقيق الإمبراطورة ، قريبي من الدرجة الثانية |
| İmparatoriçeye şöyle de: Kendiminkine sahip çıkacak yaştayım. | Open Subtitles | ابلغي الإمبراطورة عني أنني سأحتفظ بمن هو من صلبي لآخر العمر |