Benim sayemde, kullandığı kadınları ayırmak zorunda kalacaktı. | Open Subtitles | الفضل يعود لي بإجتماع الإمرأتان الذي حاول جاهدا أن يفصلهم عن بعضهم |
Peki ya arkadaşları, akrabaları, kadınları tutabileceği herhangi bir yer var mı? | Open Subtitles | حسناً ماذا عن الأصدقاء, الأقارب, أي مكان من المحتمل أنه يحجز هاتان الإمرأتان به |
O kadınları Bill öldürmedi. | Open Subtitles | بيل) لم يقتل هاتان الإمرأتان) |
doğu nehrine attığı 2 kadın hakkında | Open Subtitles | ومن ثم سنخوض في حديث طويل بشأن الإمرأتان اللتانِ ألقيا في النهر الشرقي |
Tam tuttuğunu koparan iki kadın. | Open Subtitles | نعم هاتان الإمرأتان رائعتان |
Bak, bu adamla gördüğün iki kadın, kayıplar. | Open Subtitles | أنظري الإمرأتان قد أختفتا |