"الإنسان الأساسية" - Translation from Arabic to Turkish

    • temel insan
        
    Sığınak yapmak adına toprağın içinden çıkarılmış en temel insan ihtiyaçlarından biri. TED تُستخرج من قلب الأرض لتبني ملجأ، أحد حاجات الإنسان الأساسية.
    Yemek, içmek, erkek, kadın. temel insan ihtiyaçları. Open Subtitles الأكل، الشُرب، الرجل، المرأة إنها رغبات الإنسان الأساسية
    Ve öyle inanıyorum ki, adil bir mahkeme, tanım gereği hak eden herkese temel insan haklarını sağlamalıdır. Open Subtitles وأنا أؤمن أن المحاكمة العادلة يجب منح حقوق الإنسان الأساسية لجميع من يستحقوها
    Ve öyle inanıyorum ki, adil bir mahkeme, tanım gereği hak eden herkese temel insan haklarını sağlamalıdır. Open Subtitles وأنا أؤمن أن المحاكمة العادلة يجب منح حقوق الإنسان الأساسية لجميع من يستحقوها
    Dr. King'in ülküsü için savaşmak, temel insan hakları için savaşmak. Open Subtitles يقاتلون من أجل قضية الدكتور كينغ، يقاتلون من أجل حقوق الإنسان الأساسية.
    Dikkatleri, temel insan hakları ve demokrasi için mücadele eden İranlılara çekti. TED انها جلبت الكثير من الانتباه لجميع أولئك الإيرانيين الذين يقفون من أجل حقوق الإنسان الأساسية والنضال من أجل الديمقراطية.
    Yüksek talebi karşılamada üretilen bütün enerji ve yayılan gazlar, insanların ne zaman, nasıl aile kurabileceklerine ilişkin temel insan hakkını sağlayarak azaltılabilir. TED كل الطاقة والانبعاثات التي تنتج هذا الطلب العالي تُخفض من خلال توفير حقوق الإنسان الأساسية لاختيار وقت وكيفية إنشاء أسرة.
    "Yapısal şiddet, temel insan ihtiyaçlarının önlenebilir bozulma oranıdır.'' TED يقول: "العنف الهيكلي هو الضرر الذي يمكن تجنبه من أجل حاجات الإنسان الأساسية."
    temel insan haklarından söz ediyoruz. Open Subtitles نحن نتحدث عن حقوق الإنسان الأساسية.
    Son birkaç milenyumda çeşitli teknolojiler keşfettik: Alfabeden perşömene, yazılı eserlere, baskıya, fotoğrafa, bilgisayara ve akıllı telefonlara kadar. Bu teknolojiler hafızamızı haricileştirmeyi ve en nihayetinde bu temel insan kapasitesini dışarıdan almayı adım adım kolaylaştırdılar. TED خلال آلاف السنين القريبة الماضية قمنا بإختراع سلسلة من التكنولوجيا من الأبجدية إلى التمرير إلى مجموعة المخطوطات والصحافة المطبوعة والتصوير الفوتوغرافي والكمبيوتر والهواتف الذكية والتي جعلته من السهل جداً علينا وضع ذاكرتنا في الخارج والإستعانة بمصادر خارجية قدرة الإنسان الأساسية هذه
    Bayanlar ve baylar, milyonlarca kadının içinde olduğu bu kötü durum değişebilir eğer farklı bir şekilde düşünebilirsek eğer kadınlar ve erkekler farklı düşünürlerse eğer gelişmekte olan ülkelerdeki ataerkil toplumların kadın ve erkekleri toplumlarının ve ailelerinin normlarını kırabilirlerse eğer ülkelerindeki sistemin kadınların en temel insan haklarına karşı çıkarılmış olan ayrımcı kanunları ortadan kaldırırlarsa. TED سيداتي وسادتي وضع الملايين من النساء يمكن أن يُغَيّر إذا فكرنا بطريقة مختلفة، إذا فكر النساء والرجال بطريقة مختلفة، إذا النساء والرجال في المجتمعات الذكورية والقبلية في الدول المتطورة، إذا استطاعوا أن يكسروا بعض عادات العائلة والمجتمع، إذا كان بامكانهم إلغاء القوانين العنصرية في الأنظمة في دولهم، التي تتعارض مع حقوق الإنسان الأساسية للنساء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more