"الإنطباع" - Translation from Arabic to Turkish

    • izlenim
        
    • izlenimine
        
    • izlenimini
        
    • izlenime
        
    • etki
        
    • intiba
        
    • üzerinde
        
    • taklidini
        
    • etkiyi
        
    • kapıldın
        
    • izlenimler
        
    • kapıldım
        
    Otelden ayrılırken sende yanlış bir izlenim bırakmış olabilirim. Open Subtitles لمّا غادرت غرفة النّزل لربّما قد أعطيتك الإنطباع الخاطئ
    Önemli olan tek izlenim burada efendim, bu dosyada! Open Subtitles الإنطباع الوحيد الذي يَحْسبُ, سيدي في هذا الملفِ
    İlk izlenimlerin kötü yanı da bu işte. Sadece bir tane izlenim oluyor. Open Subtitles هذه معضلة الإنطباع الأول لا تحصلين إلا على فرصة واحدة
    Sheila'yı takıntı mertebesinde kıskandığı izlenimine kapılmıştım. Open Subtitles كان لي الإنطباع على أنه أصبح يغار بشكل شديد من شيلا
    Gurbette yaşamanın görkemli bir şey olduğu izlenimini verirler hep. Open Subtitles دائما ما يعطوننا هذا الإنطباع بأن العيش خارج البلاد مبهر
    Yanlış izlenime kapılması için zaman ver. Open Subtitles انتظر بعض الوقت لتحصل على الإنطباع الخاطئ.
    O ilk öpücükle sonsuz bir etki bırakılır, değil mi hanımlar? Open Subtitles لأنه في أول قبلة , دائماً يتكون الإنطباع , هل هذا صحيح أيتها السيدات ؟
    Yanlış bir intiba oluşsun istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أُريدُ الناسَ أَنْ يُصبحوا الإنطباع الخاطئ.
    Çünkü ben de böyle bir izlenim yaratmıyorsun. Open Subtitles لأني في الحقيقة لا أفهم الإنطباع الذي لديك
    Rica etmişim gibi bir izlenim mi bıraktım? Open Subtitles أنا أسف جدا ً . هل أعطيتك الإنطباع أننى أطلب منك ؟
    Lex, son konuştuğumuzda, onu kovsam daha mutlu olursun gibi bir izlenim bırakmıştın. Open Subtitles ليكس أخر مرة عندما تحدثنا حصلت على ذلك الإنطباع بأنك ستكون أسعد إذا طردته إلى الخارج
    Bu gece size yanlış bir izlenim verdiğimiz için özür dilerim. Open Subtitles أنا أعتذر عن إعطائكم الإنطباع الخاطئ هذه الليلة
    Sadece iyi bir izlenim yaratmaya çalıştığına emmim. Open Subtitles أنا واثقة أنه كان يحاول وضع الإنطباع الجيد
    her zaman derler, İşvereninde iyi izlenim bırakabilmek için sadece bir şansın olur. Open Subtitles يقولون أنه لديك فرصة واحدة فقط لإعطاء الإنطباع الأول لصاحب العمل
    Evime yerleşmeliyim, işimde iyi bir izlenim bırakmalıyım. Ne? Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أُسبّبَ جيد الإنطباع في العملِ.
    Evet. Ben de beni güldürmek için söylemediği izlenimine kapıIdım. Open Subtitles نعم ، وصلنى الإنطباع ، لم تكن تقولها لإضحاكى
    Size polis olduğumuz izlenimini vermek istemedik... Open Subtitles لا يا سيـّدتي، نحن لا نريد أن نعطي الإنطباع بأننا من الشرطة تماماً
    Dinle, sanırım yanlış izlenime kapıldın. Open Subtitles أصغِ إلي، أعتقد أنك تلقيت الإنطباع الخاطئ
    Sana bir etki yapıp yapmadığına bak. Open Subtitles وتلاحظين أي نوع من الإنطباع عنه سيتكون لديك
    Umarım benim bıraktığımdan daha iyi bir intiba bırakırsın. Open Subtitles هذا جيد بالنسبة لي آمل ان تعطي انطباعاً أفضل من الإنطباع الذي اعطيته أنا
    Çinliler üzerinde istediğim izlenimi yaratacağız. Open Subtitles فسوف نقوم بمنح الإنطباع الذي أريد منحه للصينيين
    Little Wayne taklidini görmelisiniz. Open Subtitles عليكم رؤية الإنطباع الذي يعمله لوين الصغير
    İnsanların görmek istediği şey bu, ve en iyi etkiyi bırakan şey bu. Open Subtitles ذلك ما يريد الناس رؤيته، ذلك ما يترك الإنطباع الأفضل.
    Fark etmemiş olabilirsiniz ama ilk izlenimler genelde tümüyle yanlıştır. Open Subtitles لا أعلم إن لاحظتم لكن الإنطباع الأول خاطئ
    Biriyle buluşacağı izlenimine kapıldım. Open Subtitles كان لدي الإنطباع بأنها ذاهبة للقاء شخص ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more