Şunu söyleyerek kayda geçirmek istiyorum, incinebilirlik inovasyon, yaratıcılık ve değişimin doğum yeri. | TED | لذلك دعوني أؤكد هنا وأقول، بأن الإنكشاف للناس هو مكان ولادة الإبتكار، والإبداع والتغيير. |
İkinci şey, incinebilirlik ve cesaret arasındaki ilişkiyi nihayetinde anlamamın yanı sıra öğrendiğim ikinci şey şu: Utanç hakkında konuşmamız gerek. | TED | الأمر الثاني، بالإضافة إلى فهم العلاقة بين الإنكشاف والشجاعة أخيرا، الأمر الثاني الذي تعلمته هو التالي: يجب علينا الحديث عن العار. |
Doğuştan incinebilirlik araştırmacısı değilim. | TED | أنا لست باحثة في مسألة الإنكشاف بالفطرة. |
Eğer birbirimize geri dönmenin bir yolunu bulacaksak, bu yol incinebilirlik olacak. | TED | إذا كنا نريد أن نجد طريقنا مرة أخرى لبعضنا البعض، فإن الإنكشاف لبعضنا سيكون الطريق. |
Bu geçen TED'de kaçınız, sahnede incinebilirliği gördüğünde bunun saf cesaret olduğunu düşündü? | TED | في الأسبوع الماضي في تيد، كم منكم، عندما رأيتم الإنكشاف للناس هنا، فكرتم بأنها شجاعة نقية؟ |
"İncinebilirlik araştırmacısı" olduğumda ve bu da bir TED konuşması yüzünden odak noktası olduğunda -- ve şaka yapmıyorum. | TED | عندما أصبحت "باحثة في موضوع الإنكشاف" وأصبح ذلك الموضوع يشكل محور اهتمامي بسبب حديثي في تيد -- وأنا لا أمزح. |
Yaklaşık yüz adım öteden bir ses: "İncinebilirlik TED! İncinebilirlik TED!" | TED | من على بعد مئات الأقدام، هذا ما كنت أسمعه: "الإنكشاف تيد! الإنكشاف تيد!" |
İncinebilirlik bir zayıflık değil. | TED | الإنكشاف للناس ليس ضعفا. |
Ve inanıyorum ki, -- bu, bu araştırmayı yapmamın 12. yılı -- incinebilirlik, bizim cesaret için en kesin ölçütümüz -- incinebilir olmak, başkaları tarafından görülmeye izin vermek, dürüst olmak. | TED | وقد توصلت إلى قناعة -- هذه السنة الثانية عشر لبحثي في هذا المجال -- بأن الإنكشاف للناس هو أكثر المقاييس دقة للشجاعة -- أن تكون عرضة للنقد أو الهجوم، بأن نُري أنفسنا للناس، أن نكون مخلصين. |
Yani İncinebilirlik TED olduktan sonra, aksiyon figürü gibi -- Ninja Barbie gibi, ama ben İncinebilirlik TED'im -- düşündüm ki, şu utanç olayını geride bırakacağım, çünkü incinebilirlik hakkında yazıp konuşmaya başlamadan önce altı yıl utanç çalışarak geçirdim. | TED | لذلك عندما أصبحت تيد الإنكشاف، كما لو أني شخصية حماسية -- كنينچا باربي، لكن أنا تيد الإنكشاف -- فكرت، بأنني أريد أن أترك ذلك العار ورائي، لأني أمضيت ست سنوات أدرس العار قبل أن أبداء بالكتابة والحديث عن الإنكشاف. |
Size dürüstçe birşey sorayım -- ve uyarıyorum, terapist olmak için eğitildim, yani rahatça sizden daha uzun bekleyebilirim -- elinizi kaldırırsanız süper olur -- dürüstçe, içinizden kaçınız incinebileceğiniz bir şey yapmayı düşünürken, ya da incinebileceğiniz bir şey söylerken "Allahım, incinebilirlik bir zayıflık. Bu zayıflık." | TED | دعوني أسألكم بالأمانة -- وسوف أعطيكم هذا التنبيه، أنا متدربة كمعالجة، لذلك أستطيع أن أتجاوزكم في عدم الراحة -- إذا رفعتم أيديكم سيكون ذلك رائعا -- كم منكم أمانة، عندما تفكرون في القيام بشيء فيه انكشاف للناس أو عندما تقولون شيئا يجعلكم عرضة للنقد أو أقل تحصينا، يفكر، "يالهي، الإنكشاف ضعف. |
(Kahkaha) Sonra duydum ki, "İncinebilirlik TED!" | TED | (ضحك) ومن ثم سمعت، "الإنكشاف تيد!" |
Ben incinebilirliği duygusal risk olarak tanımlıyorum, dış etkenlere açıklık, belirsizlik. | TED | أنا أُعرِف الإنكشاف للناس بالمجازفة العاطفية، الفضح، بالشك أو المجهول. |
Ve ben incinebilirliği ve cesareti ve yaratıcılığı ve inovasyonu incinebilirliği çalışırken öğrenmedim. | TED | ولم أتعلم شيئا عن الإنكشاف والشجاعة و الإبداع والإبتكار من دراسة الإنكشاف. |