Bu rakam, bildiğimiz kadarıyla yaklaşık son 40 yılda Ebola yüzünden ölen insan sayısının iki katı. | TED | هذا بالفعل ضعف عدد الناس الذين ماتوا بواسطة الإيبولا في العقود الأربعة التي عرفناه فيها. |
Ebola salgınında şunu gördük ki bir karantina yaptığınızda insanlar bunu delmeye başlıyor. | TED | كنا على وشك فرض الحجر الصحي في وباء الإيبولا في بعض الأماكن، فشاهدنا البعض يحاول نشر المرض. |
Haber kaynaklarından aldığı görüntülerde oynama yaparak bir tedavi geliştirmekte olan ilaç şirketinin stok sayısını yükseltmek için Atlanta'da bir Ebola salgını haberi yayıyor. | Open Subtitles | يأخذ لقطات شاشة من وكالات الأنباء للإبلاغ عن تفشي الإيبولا في أتلانتا من أجل رفع أسهم شركة أدوية لتطوير علاج |
Bayanlar ve baylar, sonrasında olağanüstü şeyler oldu. Toplum, sağlık çalışanları ve Peter bir araya gelip Lofa ilçesindeki Ebola salgınını kontrol altına almak için ortaya bir plan koydu. | TED | فسيداتي وسادتي، ما حدث بعد ذلك كان اسثنائياً: اجتمع العاملون في مجال الصحة، و بيتر، و المجتمع هناك ورسموا خطة جديدة للسيطرة على الإيبولا في مقاطعة لوفا |
Ve bu, 2014'ün Mart ayında Guinea'da Ebola salgını ortaya çıktığında, birçok şeyi değiştirdi. | TED | وهذا غير شيئا كبيرا في مارس 2014، عندما تم إعلان وباء الإيبولا في غينيا . |
"Bir silahın içine kanser ve Ebola'yı koyup sana ve tüm ailene ateş etmek isterdim." | Open Subtitles | "أتمنى لو استطعت وضعت السرطان و الإيبولا في مدفع" "ورميتهم عليك وعلى عائلتك كلها" |