Yani İranlı biriyleyken sizi kaç kez öptüğüne bakarak kimin tarafında olduğunu anlayabilirsiniz. | TED | لذا مع الإيرانيين , تستطيع أن تعرف لأي جهة ينحاز ذلك الشخص على أساس عدد القبلات التي يقبلك إياها. |
Geçmişte İranlı aktivistlerin birbiri ile nasıl iletişim kurduğunu öğrenmek aylar değilse bile haftalarınızı alırdı. | TED | في الماضي سيستغرق الأمر عدة أسابيع، إن لم تكون شهورا، لمعرفة كيفية تواصل النشطاء الإيرانيين مع بعضهم البعض. |
İran karşıtı kişiler İran büyükelçiliği önünde toplanarak İran bayrağını yaktılar. | Open Subtitles | حيث حُرٍقت راية إيرانية المتظاهرون ضد الإيرانيين اجتمعو قرب القنصلية الإيرانية |
İran'ın nükleer anlaşmada hile yaptığına dair dostlarımızdan istihbarat aldık. | Open Subtitles | لدينا معلومة استخباراتية من شركائنا أن الإيرانيين يخونون الاتفاق النووي |
Bu arada, garajımda urania üretiyorum, böylece nükleer programım İranlılar kadar gelişmiş. | TED | وبالمناسبة، أصنع كعكاً أصفر في مرآبي، لذا فبرنامجي النووي متقدم بقدر برنامج الإيرانيين. |
Talbot'un İranlılarla yaptığı anlaşmadan pay istedi. | Open Subtitles | أراد إيقاف صفقة " تالبوت " مع الإيرانيين |
Sen ve arkadaşların beni Fransızlara tutuklattırdıktan sonra, beni İranlılara teslim ettiler. | Open Subtitles | بعدما قُمت أنت وأصدقائك بالقبض علىّ بمساعدة الفرنسيين قاموا بتسليمى إلى الإيرانيين |
Hogan şeyini yapıyordu, biz de İranlıları öldürüyorduk ya da her ne haltsa. | Open Subtitles | وعندما كان هوقن يعمل شيئه ونحن كنا نقتل الإيرانيين |
Ama yeterli olmadı. Yüzlerce İranlı öğrenci elçiliği bastı. | Open Subtitles | لكنه لم يكن كافياً لقد اجتاح السفارة مئات من الإيرانيين |
Tedavi için gelen birçok İranlı orada kalır. | Open Subtitles | العديد من الإيرانيين يمكثون هناك حين يأتون للعلاج |
Öyleyse Jeffrey ve iki sörfçü dostu iki İranlı çocuğu öldürdü ve Amir'i rehin adlı. | Open Subtitles | جيفري وأصدقائه يقتلون هؤلاء االفتية الإيرانيين |
Türkiye İranlı mültecilere oturma izni vermiyor. | Open Subtitles | تركيا لا تمنح صفة المواطنة لللاجئين الإيرانيين |
Öyleyse Jeffrey ve iki sörfçü dostu iki İranlı çocuğu öldürdü ve Amir'i rehin adlı. | Open Subtitles | جيفري وأصدقائه يقتلون هؤلاء االفتية الإيرانيين |
İran liderlerinin ve radikallerinin eylemleri tamamen yersizdi. | Open Subtitles | إن أفعال القادة الإيرانيين والمتطرفين بإقتحام سفارتنا لا يمكن تبريرها. |
Son olarak, hem İran hem de Rus halklarının yararı... | Open Subtitles | في اختصار ، وفي النهايه في اهتمامات في كل من الإيرانيين والروس |
İran'ın bu büyük şairleri hakkında çok düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد الكثير بشأن هؤلاء الشعراء الإيرانيين العظماء |
O İranlılar'ın terörist olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا نعلم أن هؤلاء الإيرانيين كانوا إرهابيين |
O İranlılar'ın terörist olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا نعلم أن هؤلاء الإيرانيين كانوا إرهابيين |
Şansımıza İranlılar kaçakların kim olduklarını bilmiyor. | Open Subtitles | لحسن الحظن لا نظن ان الإيرانيين على علم بهروب هؤلاء الستة |
- Efendim, İranlılarla olan toplantınız ayın 28'inde. | Open Subtitles | -سيدي ، اجتماعكَ مع الإيرانيين في الـ 28 |
İranlılara ve Kürtlere karşı sinir gazı kullandılar. | Open Subtitles | لقد استخدموا غاز الأعصاب ضد الإيرانيين و الأكراد |
Diğer bir yandan, bir grup İranlıları köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | قام الحشد بمحاصرة أحد الإيرانيين |
Ve sonra onun İranlıların eline düşmesine emin olmalıydık. | Open Subtitles | و من ثم كانت مهمة التأكد من وقوعها بين أيدي الإيرانيين |
Seni bu kokuşmuş İranlılardan kurtarmaya geldim | Open Subtitles | جئت أنقذكِ من خاطفيكِ الإيرانيين ذوي الرائحة النتنة |