Bu kadına neden tutamayacağın sözler verdin ki? | Open Subtitles | لماذا نقطع عهداً لهذه المرأة ولا يمكننا الإيفاء به؟ |
Tutamayacağın sözler vermemelisin. | Open Subtitles | أنه لا يجب القيام بوعود لا يمكن الإيفاء بها |
Bak, bazen verdiğin sözleri tutmak çok önemlidir ama bazen de... | Open Subtitles | انظر بعض الأحيان الأمر هام الإيفاء بالعهود لكن في بعض الأحيان |
Tamam,şimdi... Size her zaman sözleri tutma konusunda ne derdim hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | حسناً، و الآن، أتتذكّران ما كنتُ أقوله دائماً عن الإيفاء بالوعود؟ |
Bu sözü tutabilcek kadar onurlu musun değil misin buna karar ver sadece. | Open Subtitles | و أنت فقط من يمكنه أن يقرر, إذا كنتِ قادرة على الإيفاء بذلك الوعد أم لا |
sözümü tutmaya niyetliyim. | Open Subtitles | أنوي الإيفاء بذلك الوعد، ولكن، إن أوفيتُ بوعد |
Uzun zaman önce bir anlaşma yaptık. Ama ben üstüme düşeni yapamayınca anlaşmanın bedelini bu şekilde tahsil etti. | Open Subtitles | عقدنا اتّفاقاً قبل زمن وعندما عجزت عن الإيفاء بجزئي حرص على أنْ أدفع الثمن |
Veremeyeceğin sözler vermeye bayılıyorsun, değil mi, peder? | Open Subtitles | إنّكَ مولع بالوعد بما تعجز عن الإيفاء به، أليس كذلك أيّها الأب؟ |
Beni düzenlemesine, korumaya çalışmasına ya da tutamayacağını bildiği sözler vermesine cidden ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أقصد، أنا لستُ في حاجة حقاً لمُحاولتها في علاجي أو إنقاذي، أو تقديم وعود عرفت أنّها لن تكون قادرة على الإيفاء بها. |
Tutamayacağın sözler verme. | Open Subtitles | حسناً، لا تطلقي وعوداً لا تستطيعين الإيفاء بها |
İyi komşular--başkalarına yardım etmeye çalışırlar. Kötü komşular ise .tutamayacakları sözler verenlerdir. | Open Subtitles | هم الناس الذين يحاولون مساعدة الآخرين أما الجيران السيئون فهم الناس الذين يقطعون وعوداً لا يمكنهم الإيفاء بها |
Bana verdiği sözleri tutmasını söyle. | Open Subtitles | اطلبي منه الإيفاء بالوعود التي قطعها علي |
Senin türün verdikleri sözleri tutmada hiç iyi değil. | Open Subtitles | منذ 7 سنوات جنسك لا يحسن الإيفاء بالوعد |
Özellikle tutamayacağın sözleri. | Open Subtitles | وخاصةً تلك التي لا يمكنك الإيفاء بها |
Verdiğiniz sözü bir kere daha tutmayı başaramazsanız birini daha öldürürüm. | Open Subtitles | أن فشلت في الإيفاء بوعودك مرة أخرى سوف أقتل مجددا |
Köpekler, bir insanın tutamayacağı sözü tutarlar. | Open Subtitles | الكلاب يفون بوعود لا يمكن للبشر الإيفاء بها |
Paraya ihtiyaç duymak ya da verilen bir sözü tutmak zorunda olmak gibi. | Open Subtitles | ...مثل الحاجة إلى المال أو الإيفاء بوعد قطعته |
Ve bu sözümü tutmaya çalışıyorum. Peki. | Open Subtitles | -وإنّي أحاول الإيفاء بذلك . |
Ve bu sözümü tutmaya çalışıyorum. Peki. | Open Subtitles | -وإنّي أحاول الإيفاء بذلك . |
Bu anlaşmanın sağlanacağını ben garanti ediyorum. | Open Subtitles | أنا أضمن هذا التبادل وسيتم الإيفاء بطلبك. |