| Neden onları buraya getirdin? Sadece konuşmak istiyorlar. Constantino'yla anlaşma yapma. | Open Subtitles | لاتعقد الاتفاق مع (قسطنطينو). |
| Constantino'yla anlaşma yapma. | Open Subtitles | لاتعقد الاتفاق مع (قسطنطينو). |
| Hastaneyi yakması an meselesi. Cuddy ile bir anlaşma yaptın. | Open Subtitles | وستكون مسألةَ وقتٍ فقط قبل أن يحرقَ هذا المشفى بأكمله لقد عقدت الاتفاق مع كادي |
| Sen, Rambaldi'nin solüsyonunun sahtesiyle Sark'la pazarlık ederken ben seni güvenli bir mesafeden izleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أحميكى من مكان آمن حينما تبرمين الاتفاق مع سارك لتبادل محلول رمبالدى |
| Bak Charlie, ne duydun ya da ne bildiğini sanıyorsun bilmiyorum ama kartelle olan anlaşmamız, Ruslarla olanla aynı. | Open Subtitles | اسمع " تشارلي " لا أدري ما سمعت أو ما تعتقده عنا لكننا نجري نفس الاتفاق مع الشركة كما مع الروس |
| Buck'la yaptığımız anlaşmaya göre sadece bu akşamki hâsılat ederindeki parayı bulamazsa meblağ maaşından düşülüp bir hayır kurumuna bağışlanır. | Open Subtitles | ان الاتفاق مع باك هو أنه إذا لم يتمكن من العثور على أمواله مايعادل كلفة هذه الليلة فقط |
| Dün gece eyaletin davalı ile bir anlaşma sağladığını bildirmekten memnun olurum. | Open Subtitles | يسعدني إعلامكم عن الاتفاق مع الدفاع الليلة الماضية |
| Kesin olan bir şey var ki o da, Benjamin Pickstock'la bir anlaşma yaptığı. | Open Subtitles | ما هو واضح هو أنه قدم نوعا من الاتفاق مع بنيامين بيكستوك، |
| Otel güvenliğiyle bir anlaşma yapabilirim. | Open Subtitles | بامكاني الاتفاق مع رجال أمن الفندق |
| - Raoul'la pazarlık yapan bendim! | Open Subtitles | (كان علي الاتفاق مع (راؤول |
| Önceki sahipleriyle olan anlaşmamız bu şekildeydi. | Open Subtitles | هذا كان الاتفاق مع الملاك القدامى |
| Herkes dinlesin, K-Directorate'la yaptığımız anlaşmaya göre, biz stadyumun ortasına gireceğiz. | Open Subtitles | اسمعوا جميعاً (بخصوص الاتفاق مع (ك. ديريكتوريت |