"الاتوبيس" - Translation from Arabic to Turkish

    • otobüs
        
    • otobüse
        
    • Otobüsü
        
    • Otobüste
        
    • otobüsün
        
    İki blok yürüdükten sonra solda otobüs bekle... solundan gelen ve Eastern Parkway'e gidene bin. Open Subtitles حسنا , امشى بلوكين على شمالك وبعدها انتظر الاتوبيس , ذلك الذى ياتى من جهه يسارك واركبه الى محطه ايسترن باركواى
    Konu kapandı. otobüs 15 dakika sonra burada olacak. Open Subtitles لا الموضوع انتهى الاتوبيس سيأتى بعد 15 دقيقة
    Cennete kadar seninle birlikte olmak isterim, ama sen o otobüse bindiğinde,Seni birdaha görme umudum hiç yok. Open Subtitles ادعو الى السماء لو انك ادرت ظهرك وركبت هذا الاتوبيس ولم ترى هوب ثانيه ابدا
    Tanrım, onu kaçırıyor. Haydi otobüse. Open Subtitles يا الهى انه يختطفها , فلنرجع الى الاتوبيس
    Koca William, Otobüsü ana caddeden götür. Haydi! Open Subtitles وليام خذ الاتوبيس على طول الطريق الرئيسى0 أذهب0 أذهب
    Bize Otobüsü veremediler mi? Hep Otobüsü verirlerdi. Open Subtitles ألم يكن في إمكانك أن تجعل هذا في اتوبيس الاختبار كان دوماً فى الاتوبيس
    Sen ve ben o Otobüste tanışmamış olurduk. Open Subtitles . انت وانا ربما لم نكن قد تقابلنا ابدا في ذلك الاتوبيس
    'Hangimiz hata yaptı' diyerek ve sonunda onu bulduğunuzda otobüsün altına atmaya çalışın. Open Subtitles ويسألون "من منكم فعلها؟" وتبدأون في خيانة بعضكم أنت تحاول رميه تحت الاتوبيس
    Pulawska otobüs durağında. Ama oraya gittiklerinde çoktan gitmiş. Open Subtitles لقد فقد الوعى عند محطة الاتوبيس فى بولسكا ولكنه كان قد رحل عندما وصلوا
    Rahul otobüs durağında beni bekliyor olmalıdır. Open Subtitles لابد و أن راهول ينتظرنى فى محطة الاتوبيس
    otobüs Pazartesi günü gelecek ve o güne kadar kimse buradan ayrılmayacak. Open Subtitles الاتوبيس سيصل يوم الاثنين و حتى هذا لن يغادر أحد
    Bu akşam otobüs'le dönmeyi düşünmüştüm. Open Subtitles انا اخطط ان اركب الاتوبيس هل سوف تاتى معى الليله
    Beni, bir otobüs durağından arayıp bütün hafta için, her şeyi iptal ettirdi. Open Subtitles انها اتصلت بى من محطة الاتوبيس وألغت جميع مواعيدها لمدة أسبوع
    - Ne olduğunu iyi biliyorum. O nedenle bana bir öpücük verdikten sonra, otobüse bineceksin. Open Subtitles لذلك السبب ستتوجهى الى الاتوبيس وذلك بعد ان تعطينى قبلة
    Diğerleri seni otobüse bindirmiş miydi? Open Subtitles اخبرتك اذا, هل اخذك من قبل اى رجل فى الاتوبيس ؟
    Onu çekip çıkardın ve sırtında otobüse taşıdın. Open Subtitles انت سحبتيه من تحت السرير و حملتيه على ظهرك حتى الاتوبيس
    - O zaman otobüse binelim. Open Subtitles -الان ناخذ الاتوبيس -الان ناخذ الاتوبيس ؟
    Sana söyledim. Otobüsü kaçırdım. Biliyorum. Open Subtitles اخبرتك اننى فوتت الاتوبيس اعلم كان عليك اخذ تاكسى
    Tamam, haydi gidin. Freddie, Otobüsü izle. Open Subtitles حسنأ 0 أذهبو 0 فريدى أبقى مع الاتوبيس
    Haydi, Carl. Otobüsü kaçıracaksın. Open Subtitles تعال يا كارل , سيفوتك الاتوبيس
    Otobüste kalp krizi geçirmek istemiyorsanız Oleg'den pil almayın. Open Subtitles لا تشترى البطاريات من ذلك الرجل ألا إذا إردت أن يتوقف قلبك فى الاتوبيس
    Biz Hoşgörü müzesine sınıf gezisi yaparken, siz ikiniz otobüsün arkasında sevişiyordunuz. Open Subtitles خلال رحلتنا المدرسية الي متحف (توليرانس) , في العودة في الاتوبيس السيدةالفاخرة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more